El bistanin incecik köyünde doğdu üzerimizin çeşitli yerlerinde edebiyat öğretmeni olarak çalışan şair 2003 yılında emekli oldu.Elbiistanda ikamet etmektedir.
Çalınca akşamın yalnızlık çanı
kamçı yemiş bir at gibi ürkerim
asarım sonsuza emanet canı
rüyaları emiverir ülkerim
Süzer penceremi fosfordan gözler
Seni düşünsem beynime kezzaplar dökülür
Çiçekler solar bahçelerde ansızın
Bir anne sevdiğinden ayrılır/dağlara düşer
Çocuklar öldürülür bir yerlerde haince
Yuregime kurşunlar sıkılır haince
Seni düşünsem seni....
Sen gelmedin
Yağmurlar çıkıp gelecek
Eylülün yaprakları üstünde
Güneş battı batacak
Yarısı yıkılmış duvar diplerinde
Dergâhının kenarından
Al içeri kondur beni
Aşk ve ilim pınarından
Bir damla sun kandır beni
Çıkar yol mutlak'a sende
Gözlerin donuk dalar içime
kalbimi koruyla yakar hayalin
bir gölge ardında pembe umutlar
ne kadar uğraşsam girmez biçime
Bu cinnetle beynim parçalanırken
Çocukluğum
bir kelebek yeşil renkli
çocukluğum
şimdi bulutlarda saklı
Çocukluğum
Yuregimden sızan yaşlar
Sögütlüde pul pul balık
Naz uykusundayken kuşlar
Deler geceyi bir çığlık
Bölüp şehrin uykusunu
Yeşil denizli bir bakışla büyüyorum
Kuşların gagalarında ölum fermanları
Durmadan eğrilen insan çizgileriyle
Yenilmiş bütün sevgiler bir mekanik düğmeye
Bir mekanik el ki uzanır damar damar
Kara çapılının yaprağı
Mavi aydınlığa perde
Kudurmuş parçalar ağı
Kaygular aç kurt işlerde
Zaman korkunç bir kahkaha
Yollar yumak gönlüm düğüm
Çözüle çözüle bitmez
Sana hasretim efendim
Yazıla yazıla bitmez
Gel demene hazır bu ten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!