Zaman deneren çölde kanadı kırık
Serabın peşinde zavallı bir kuş
Ayak yalın boğazında hıçkırık
Bir yokuş tırmanır yeni bir yokuş
Ne yokuşlar biter ne Serab durur
Ceylanlara özenip hür dağlara tırmandım
Savamadım korkunun üstümde gölgesini
Göklere bürüneyim yok ki bir çift kanadınım
Nere kaçsam aynı ses duymadım böylesini
Gökyüzünde buram buram
Yollarıma kar yağıyor
Mekanım yok merde duram
İllerime kar yağıyor
Gönlüm goncalara denkti
Uzun gecelerin sonunda hasret
Yeşil yapraklarda şifreli davet
Göz yaşlarım mecrasını aşarsa
Nedameti boğar bir gün nedamet
Ben mechul diyarı arayan seyyah
Perili köşkteki esir eceyi
Sırtımda bir aba sihirli,siyah
Çevirerek sayfa sayfa geceyi.
Her gece bürünür mor dumanlara
Ufuk ürkek bir yarasa
Sınırlamaz düşler beni
Ağlar sema güler gonca
Canlandırır yaşlar beni
Yüreğim sevgi pınarı
Bütün çiçekleri kokladım bir Bir
Atlas çiçekleri kar çiçekleri
Hepsinden hepsinden o ağır gelir
Kalbime koydugun kor çiçekleri.
Gece saçlarını ören yıldızlar
Bezm i elestdedir tanışlığımiz
Hasretinden yüz çevirdim dünyaya
Görmeden yüzüne alıştığımız
Ne olur rüyama ,nolur rüyama
Yalım yalım ateş oldu bu rüzgâr
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!