Mustafa
Yıldız dağı neden çatıktır kaşın
Her zaman çileli dumanlı başın
Tarihler yetersiz bilinmez yaşın
Söyle derdin nedir bende bileyim
Yıldız dağı
Şehir hayatından rahatsız oldum
Köydeki yaşantım bundan iyiydi
Havasız yaşantı şistimde doldum
O yaylanın başı bundan iyiydi
Yoksulu zengini belli dolmuyor
Bir kıvılcım oldu garip halimde
Kalbime bir ateş düştü güzelim
Gözler sizi arar uykular kaçar
Aşkı muhabbetle şiir yazarım
Gülümser geçersin benim yanımdan
Aşkınla yaşayıp murada Erem
Hastalık çekerim olmuşum verem
Aslı için destan yazardı kerem
Sevdiğine yanıp kül olmalımı
Uzak düştüm dostum yanına var ah
Bin bir çile ile geldin dünyaya
Yazılanlar başa gelirmiş oğul
Felek küsmüş sana silleyi vurmuş
Yaşarken kebire girmişin oğul
Kapılar kapalı telefon suskun
Annen hasta yatar duydun mu kızım
Ellerim havada gözlerim yolda
Annen sizi bekler duydun mu kızım
Çileli hayatın doldu da geçti
Başında musibet dönerdi Anam
Usandı yaşamdan ölümü seçti
Allahtan rahmetler dilerdin Anam
Dertlerin başında gözlerin doldu
Bir akşam oturdum hayal kurarken
Gözümün önünden geldinde geçtin
Başını kaldırıp bakmadın bana
Anladım ki soysuz birini seçtin
Çok özledim seni görünmen bana
Buram buram tarih kokan o kenti
Anlatmakla bitmez ömür gerekir
Ezan sedaları yükselir gider
Seni bir çeken var bilmek gerekir
Boğazdan esiyor acı bir sazak
Küsmüşte dünyaya söylemez dili
Çiçekli bahçenin kırmızı gülü
Her seher vaktinde öter bülbülü
Ayrılık hasreti zor olsa gerek
Her an köşelerden bakar ağlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!