Kırk dikiş attı;
Tutmadı.
Tutturamadı.
Kumaş mı kötü,
İplik mi çürük?
Çocukken bir başkaymış duygular
büyürken ne olursa oluyor,
Hangi rüzgar çocukluğu savurur,
hangi fırtına düşünceyi ezer...
aynı kalmıyor çocukluğumun arkadaşı
Kafası çok doluydu;
gider gelir,
aynı banka kümelenirdi.
Yalnızdı,
Gözleri dalardı;
hayalleri bile dertliydi.
Yolsuzdu;
Yazı ayrı,kışı farklıydı.
Kırk yılda bir giderdi şehre.
Ne yapsın,
Para zamanla buluşmuyordu;
Kavuşmayınca düğmeler.
Tarihi çınar, sanki yaşı;
Öğretecek sanırsın.
Anlarsın;
konuşunca başıboş’u.
İki güzel söz ararsın,
Ne meziyetmiş,
Bilmesek yutacağız.
Adam şöyle, adam böyle.
Gör bak, adam burda der.
Der de;
Burdayız.
Ayna vardı;
Seni,beni,bizi gösteren…
Tutamadın aynayı, düştü
Sen odada
Ben sokakta
Biz bahçedeyiz
Gözler göremedi;
Oysa gözünün önündeydi.
Kulağı duydu;
Fısıltıyla yetiştireni.
Göremeyene mi kızacaksın?
Göze girmek isteyene mi?
Ömrümden ömür gitti demişler,
Var mı yaşamayan, duymayan.
Bazen soluğu kesilir gibi olur,
Bazen ne uyur ne de oturabilir insan.
Zaman hiç ilerlemez,gözleri bitkin...
Belli olmaz yerde mi havada mı yürüdüğü
Pabucu yerde kalmaz, çıksa da ağaca
hep bir sonraki adım der.
Şaşıran, kovalar aklındaki tilkileri.
Tilkiler de uyanık;
Akıl var yakın var, der…



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!