Bir tebessüm, bir gülücük, bir selam,
Hazineler dolu servete eştir.
Tatlı dille söylenecek her kelam,
Yürekleri ısıtacak güneştir.
Koruyanı kalmadı, eksilmiyor satanı,
Ecdadın yadigarı cennet gibi vatanı.
Üsttekinden muzdarip altındaki yatanı,
Ağlatmayan bir nesil göklerden mi inecek?
Hainlerin pis eli toprağında taşında,
Ey Sevgili!
Ben nerdeyim?
Fezanın kara delikleri,
Hortumladı düşüncelerimi.
Esir aldı,
Seninle hem dem olduğum,
Zalime zulmünü nasıl söylesem?
Yaptığını ibadetten sanıyor.
Merhem edip derde deva eylesem,
Hiç yara olmayan yerden kanıyor.
Bir intizarım var Ulu Allah’ım,
Güneş doğar ve batar devreder daim günler,
Kaderi; perdeye takılmadan ters okumaktır hüner.
Seni çok aradım dün gece
Ne sen göründün çıktın ortaya
Ne ben ulaşabildim sana
Seni çok aradım dün gece
Konuşmak istedim seninle
Ben sana aşkımı söylemeseydim,
Nasıl bilecektin kız sevdiğimi?
Deryadan habersiz balık misali,
Nasıl bilecektin kız sevdiğimi?
Yıllarca içimde sakladım seni,
Neden çektin perdeleri,
Gün ışığı görsün yüzün.
Bırak bana kederleri,
Yakışmıyor sana hüzün.
Arşa yükselecek olan her Ah’ın,
Dineceği gecelerdir Kandiller.
Tövbelere muhtaç olan günahın,
Silinecek gecelerdir Kandiller.
Lütfu ihsanıdır Allah’ın kula,
Kitaplar; aydınlatır, ışık verir hep bize,
Kitaplar; kavuşturur bizi benliğimize.
Yıllar önceden doğan nice öz fikirleri,
Kitaplarla işleriz onları beynimize.
Kitaplar; köprü olur, geleceğe geçmişten,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!