Benden bilecekler;
Zebaniler
Benden bilecekler
Neden suskun kaldığını;
Cellatın
Benden bilecekler;
Altlarından kaynar sulan akan
Cehennemler diliyorum
Rabbimden
Zalimlere..
Bin sekizyüz seksen bir
Bağışlandı yeryüzüne sayılı kalp atışlarım
Gülüyordu bataklıktaki beyaz kuşlar
Ağlıyordu ne yazık beyaz kuş
Yüreğine sürülen ışıltılı bakışlardan
Susuyorlar kana kana
Kana susuyorlar
Ayrı yolların aynı yolcuları
Aynı cehenneme yürüyorlar
Kadavra kokuyor meşalesi
Ey halkım!
Acılarım var benim
Ağır ve dayanılmaz sancılarım
Bebekler dünyaya gelir
Hecelerimin rahminden
Kızıl kanat gölgesinde yıkarım
Omurgasından söküp zamanı
Sırf merhem olsun diye sonsuzluğa
Yoksun bırakıyorum esaretimi
Suretimden azad edip
Ve matemim sus pus olacak
Sana bir isyan şarkısı sunacağım
Biraz garipçe
Uluyan varsayımlarımdan yola çıkarak süzüyorum doğurganlığını hecelerimin
Kireç kokacak kelimelerimden yükselen buğu biliyorum
O halde dayanabilmelisin kan kustuğum gecelere
Analiz etmek için haykırışlarımı
Somon balıkları öğretir bana
Memleket sevdası çekmeyi
Muson rüzgarları taşır gözyaşlarımı
Hint fakirinin gözçukurlarına
Her ağlayışında gözlerinden kan damlayan
Filistinli çocuk
Her insan mı birer çiğ damlası gül yaprağında
Ya da göğsü mü daralır kuğuların
Gölbaşında
Defalarca tecavüze uğramış gözyaşları
Avutur mu dersin susturulmuş aşkları
İki bin on üç idi yıl
Karartılıca sızlıyordu matemim
Ecnebiydi babam çünkü
Mayısın Hazirana gebe kaldığı gibi
Milyonlarca karamsar ifadeye gebe kaldı gençliğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!