Erzurum Oltu ilçesinde dünyaya geldi.
Kum saatinden azat olan her bir zerre
Tükenmediğini haber verir zamanın
Öfke kabarır söz geçmeyince günlere
Arasında kalır dil, duayla isyanın
Nisan rahmetinin paklamadığı kire
Ha bire kaynaşır
Belli belirsiz bir kargaşa
Aklımı eder sağır
Nasıl çıkarım bunlarla başa
Ceviz kabuğu doldurmayacak kadar
Karanlığa düşen yağmur damlası gibi
Düşer miyim ben düşlerine geceleri
Islak ıslak
Baharları süsleyen yasemenler gibi
Süsler miyim rüyalarını beyaz, mavi
Biraz hüzün biraz keyif
Hayatın kısa hikayesi
Zamana vurur hafif hafif
Bir saatin tik tak sesi
Bir aşk peşindedir aklım
Yine bir seher vakti
Karakış Sokağı hemen önümde
Kar yağıyor tane tane
Sema üşüyor yerler bembeyaz
Güneş yok yıldızlar bertaraf
Yine bir güz
Bitmişti henüz
Kış indi dağlara, tepelere
Nihayet şehire
Karakış Sokağı düştü ayaza
Sema buz kesti, yerler hakeza
Dağlara indi Kasımın bulutları
Kesildi yoluma yağan ışık
Ayam gri, gölgeler sarı
Yeşile ecel değdi, maviye kıtlık
Karanlığın altında eşyalar çığlık çığlık
Renkler ölüyor akşamın kasvet kokusuyla
Kırmızı abajur altında ezilen ışık
Aklar düşen sakalımı buluyor kızıla
Yerlere konmadan ayaklarının tozu
Geriye döndü mesafeler kat eden yolcu
Bana kalmış dönüş olmayan seyahat
Yol yok, vardır dolması gereken bir miat
Tutulmamış yasımdan önce dalsam uykuya
Karakıştan semaya bakan ölümlü
Sür atını ecelin üzerine
Yakana yapışsın Azrailin gülü
Genzini yakan koku insin derine
Bir geçit karşına dikilir kıldan ince
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!