Sus nefsim, bu gece hiç bir şey deme
Ruhumu attığın kapkara bir in;
Göğsümdeki etten gelen tövbeme
Şahit olsun Rabb ’im, melekler ve cin
Amin!
Ramazanlık Müslümanlara
Şükür, geçti Ramazan, bitti dinin tasası
Vahşileştim, oysa sadece kuldum
Âlemi kendime av sandım eyvah!
Nefsimin sesine âmâde oldum
Sanki mâveradan çav sandım eyvah!
Yeşertmek istedim kuru lata’yı
Durgunlaşma öyle, bendini aşıp
Ak da git istersen… Hükmü kalmadı!
Ve hatta son defa kendini aşıp
Yak da git istersen… Hükmü kalmadı!
Başka bir âleme sürdün şadımı
Şavkın vurmuyor artık ne saza, ne kemana
Bulutların ardına gizlenmiş ay gibisin.
Ne dilinde feyz kalmış, ne bakışında mânâ
Masanın üzerinde soğumuş çay gibisin.
Gönlüme prangayı vurup gittikten sonra
Sanma ki başkasına bu kapı açılacak,
Hayalin gözlerimde durup tüttükten sonra
Emin ol mahşere dek gözyaşım saçılacak.
Çile yığın, dert bir küme
Azıma leyla takılır;
Dilimde gezen türküme
Sazıma leyla takılır.
Bir hüzün mektubu mu,
Yoksa hüzünlü bir şiir mi, bugün yazdığım;
Bilemiyorum...
Birden sen çıkageldin aklıma
Varlığın dert, yokluğun dert deyip yaktım bi cığaramı,
Takatim yok, çok yoruldum yıllarda
Asır mıyım ben dünyaya geleli? ;
Çiğnediler yüreğimi yollarda
Hasır mıyım ben dünyaya geleli? .
Sıksam azar, derdim benzer çıbana
Yağmurum kurudu, mehtâbım puslu
Güneşim doğmayı âr eder şimdi;
Yüreğim gögsümde durmuyor uslu
Gönlümü bedene dar eder şimdi.
Firakın kâbusu kalbe üşüştü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!