ANKARA da yaşamakta
yaşadıgını sanmakta
hayat denilen şu garip zanda
şaire bunlar sorulmaz !
Sen şimdi otur baştan başla
kabe de şeytan misali aruz vezni taşla
bakarken yüzüme çatlamış ar la
aynalar senin olsun bana müsade
Vazgeçtim sakalımda aklarla
Um gönül ama ise yolsuzlardan yollarını
Umman geçtin bilirsin katre boğsa dimagini
Bakma koruk çürüğüne boz ömrün bağlarını
Baźı tane tad vermez kur hasretin şarabını
Vur bagrinin yalpuguna yüze çıksın tozları
Acının kıblesinde seccadem eridi
Sabır tavafında ayaklarım kurudu
Bilmiyorsun neyle nasıl yaşadım
Bilme gayri boşver ben yoruldum
Bozuldu gönüllerde öykümün şanı
Um gönül ama ise yolsuzlardan yollarını
Umman geçtin bilirsin katre boğsa dimagini
Bakma koruk çürüğüne boz ömrün bağlarını
Baźı tane tad vermez kur hasretin şarabını
Vur bagrinin yalpuguna yüze çıksın tozları
sen bilmezsin mesela imsak vakti üşümeyi
bilmezsin semaya birşeyler söylemeyi
bilmezsin gökyüzü ketumdur zordur
sor beni yıldızlara ve çöken bulutlara
ve sen bilmezsin pamuk ipliğinin merhametini
Ben ne leyli yetim bırakırım ne geceyi
Kimi şiir yazar ben payıma düşeni
Dilde düğümlenen hasbel kaderi
Heceye vursan ne fayda vurmasan ne
Ne desem boş hemrahıma benim
Ne Sen benimsin artik ne beni sende bil
Gelirsem kendime hakkın işidir
Sen bir yarayı bin sarsan nafile
Gönül a razıma pir lokman gerek
Barı-dil ile varmam kul yanına
kaynamış bir kurşun kadar ağır bu gece
üstünü örttüğü her şeyi çaresiz bırakan
yıldızlar solmaya yeminli bu gece
ama bir ustanın hasreti bu gece
çatlayacak bir tohumun kabuguna son dokunuşları
Bir kuzu gibi korpeydim bende
Yâr basında otlar bitmeden önce
Kör etti dehr im esginim yelim
Tad verip burnumdan almadan önce
yolcu sanırdım kendimi deryalar benim
Boşver şimdi zamanın karatını
Kulun rızkını aldığını sattığını
Maddeyi sıyırıp manasını
Çık gel bu yağmurla buğday meselesi
Bu harap virandan değil sözlerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!