Çocuktum baba
Hatırlıyorum…
Yelek cebin
Sigaradan sararmış
İşaret parmağın
Akıl almaz kılıçların kınlarından çıktığı,
Duyguların dilsiz, gönüllerin gözsüz,
Çocukların öksüz kaldığı çöl kurulukları
Bedevilerin at üstünde abalı naraları,
Kızılderililerin boyalı özgürlük şarkıları
Sınırsız topraklarda derin izler bırakan
Saçlarımızın
Üç numara kesildiği kasabalarda büyüdük.
Bir iki üç sağ sol diye yürür,
Ense tıraşımıza güldürürdük.
Üç mühim bi rakamdı, otoriterdi, rekabeti sevmezdi.
Üç numara saçlar,
Yine aldı başını gidiyor.
Daha sabaha çok,
Benim yerime dön dur dedi; uyku!
Koyunlar sayıldı,
Horozlar ötmeli oldu.
Gözlerim kepenk kapatıyor.
Renkleri,
Ne kadar canlı,
Ne kadar göz alıcı,
Ne kadar genç.
Saçları ne kadar gür ve sarı,
Ne kadar alımlı,
Tek yelkenli bir tekne.
Salınıyor,
Bir o yana bir bu yana
Tuzlu sularlan abdest alıyor.
Ezan çoktan demini almış,
Yakamoz, martı kanadına konmuş.
Geçen zamana yanıyordu.
Melodisi belli,
Ritmi aksak
Sesi kısık şarkıların
Bestelendiği dünyasına.
Umutlar parke,
Beklentiler kaldırım olmuş.
Kavuşmaya gün sayıyor.
Bir forsanın,
Kürek çekişi,
Her dalışı küreğin suya
Sörf yapmaktayım.
Yamaç paraşütü ile uçmaktayım.
Dağları ovaları geçmekte, deniz üstünde yürümekteyim.
Bir dudak tamasında,
Bir kanat çırpımında nehirlerden su içmekteyim;
Müslüm Baba Dinlemekteyim.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!