'İlk ayak bastığım TÜRK toprağında ki bu uyanıklığa cidden hayran kaldım ve
bir daha iman ettim ki bu millet asla ölmeyecektir.Var olun aziz Kilisler'
28-EKİM 1918
Gök mavisi gözlerin,buğday başağı yüzün,
Bakışından okunur yüzünde gezen hüzün.
Koparılmış yurdundan,uzakta kalmış asker,
Kerbela çöllerinde başsız,dağılmış asker.
Mazlum Anadolu'nun,saf temiz evladını,
Çöl yutmuş,düşman vurmuş,kırmışlar kanadını.
Darmadağın bir ordu,ihanetler yüzünden,
Bakışlarında ki sır demek ki hüzününden..
Bu tükenmiş orduya,KEMAL PAŞA kumandan,
İhanet acısıyla çıktı Arap yurdundan.
Çökmüştü ovalara, akşamın karanlığı,
Hafif bir toz bulutu kaplamış ortalığı.
'Dur kim o' dedi bir ses,Türkçeydi,Türk sesiydi!
O engin ovalara Türklüğün sinmesiydi!
Duyunca KEMAL PAŞA endişesi savuştu,
O ses Çanakkale'den Saraç Mehmet Çavuştu.
Ses verdi KEMAL PAŞA,Mehmet Çavuş sen misin?
Tanırdı nerde duysa,sahibini o sesin.
Mehmet Çavuş'ta da bildi,tanıdı paşasını,
Kılıfına sakladı,çavuş tabancasını.
Silahlı tüm bu gençler hududun bekçileri,
Vatan aşkıyla dolu,aslan gibi her biri...
İlk defa evindeymiş,hissi uyandı onda
Demek TÜRK ölmemişti,bir ışık yandı onda.
Kurtuluş savaşına meşale oldu Kilis;
Bir şeref sayfasında,yerini buldu Kilis...
Kayıt Tarihi : 2.12.2007 21:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!