Ateş yakar,ateş yakar
Benlikleri ateş yakar
Yaşın da düşmanıdır
Yananları ateş yakar.
Kül olur savrulur dünyam
Ağlamak zamanı diye düşünüyorum şimdi
Hıçkırarak bağırarak feryat figan edercesine ağlamak
Sonra sonra soruyorum kendime neden?
Saymakla bitmez çileler dertler hep hüzün
Bir utanç geliyor sonra yüzüme bu hal bana yakışır mı diye
Ben hayata nasıl baktım ki
Bana kızgın küskün davranıyor
Ben hayata nasıl baktım ki
Çelme takıp yollarda beni ağlatıyor
Kızdım ama pek fazla bir şey söylemedim
Gözleri maviy di,mas mavi
Tombul yüzlere,yüzlere inat
Gözleri maviy di
Bukle sarı şaçlarına inat
Sarışın tenine rağmen
Kahpeliğin bir bir yüzünü görmek
Ar geliyor bana,ar geliyor
Namert duruşlardaki çizgilerde
Yürümek bana zor geliyor,zor geliyor
Emeksiz üzümleri dermek asmalardan
Aklımı aldı benden
Gördüğüm sadece bir damla su
Saf ve berrak görüntüsü ile
Gözyaşlarımı aklıma getirdi
Bir başka idi güneşin parlayışı
Neden yıllar yılı kara bulutlar esiyor
Canım kanım varlığım memleketimin üstünde
Neden Mehmed im çekinmeden toprağa düşüyor
Gözünü kırpmadan kılı kıpırdama dan dağ taş üstünde
Taşıyamadım yüregimi kendimde
Tam yürek olarak hayatta yaşarken
Canavarlaştı ulu orta hayat canları
Taşıyamadım yüregimi kendimde yürek olarak.
Setler çekildi yoluma,bentler örüldü
Boşa zaman geçirmenin hastasıyız
Zamanlar da boş işlerle ugraşmanın ustasıyız
Amaç yok,oynaşlık çok sonuç beyhu de
Hiçbir işe yaramaz boşa ugraşılan her zerre.
Sanki zenginiz hayat da,zamandan yana
Yıkılırsan bir gün yerlere
Bir daha kalkamazsın ayağa
Gücün yetiyorsa darbelere
Yıkılmamak için dayanmalısın
31.12.2004 Yıldıztepe
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!