Anlatırlar eskiyi bağrım delinir,
Sayğı sevği o zamanlarda bilinir,
El öpmek için gurbetten gelinir,
Yine duyğulandım gözlerim ağlar.
Nerde anam babam soram size,
Başımdan geçen yoksulluğu gördük,
Bebekler yatardı kundaklarda öllük,
Evlerimizde olurdu ip yolluk,
Ellaniler olurdu küllük,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Çamaşır yıkardık don damlarında,
Ocak yanardı duman çıkmazdı bacalarında,
Ellerinde jağlar gönülleri ip çoraplarında,
Asbab yıkanır sular kızardı ğüümlerde,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Evlerde yanardı gazlı lambalar,
Ekinleri toplardı yabalar,
Açık ekmek yapılırdı tandırda,
Gazeller toplanırdı sonbaharda,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Unlarımız dururdu anbarda,
Hedikler kaynardı kazanlarda,
Samanlar taşınırdı kağnılarda,
Ekmekler saklanırdı hazınlıklarda,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Anamın başında olurdu bürük,
Kalayçılar çekerdi körük,
Hoşafın içine koyarlardı koruk,
Ayaklarımızda lastik yüzlerimiz soluk,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Satırlarla su taşırlardı,
Pinnikten çelfinler kaçardı,
Çoçuklar cinnikten korkardı,
Babam nacakla çipri kırardı,
Neleri yaşadık neleri gördük.
İlaenlerde soğuk kıyma yapılırdı,
Kirmen çevirip ip yaparlardı,
Üzüm pekmezine ağ toprak koyarlardı,
Pekmezden bastıklar yaparlardı,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Ekinler biçilirdi oraklarla,
Saplar yüklenirdi yabalarla,
Horumlar toplanırdı uşaklarla,
Azıklar gelirdi sahanlarla,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Çul gererlerdi haymalara,
Analarımız giderdi kazmalara,
Akşam olur girerler ahırlara,
Süt sağarlardı çoçuklara,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Evlerimizde olurdu çatal kapı,
Tenekeden yapılırdı firekleri,
Kapıların arkasında zelbeleri,
Olurdu tunçtan tokmakları,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Bulğur kaynardı don kazanında,
Tehler dururdu sele altında,
Tereyağını satarlar pazarında,
Aşlar yenirdi makatlarında,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Mustafam yaşadığını söyler,
Kara sapanla gem süren köyler,
Körüklü çizme ile gezen beyler,
Yün yapardı neneler,
Neleri yaşadık neleri gördük.
Bakı verdim atlas dağına,
Gönül vermiştim bağlarına,
Kar yağardı goyaklarına,
Kayalarında ötüşen kuşlarına,
Ağlatma beni atlas dağı.
Yoksulluğa düştü yanımdan ayrılmadı,
Gece gündüz yanımdaydı,
Her gün soframdaydı,
Aç gözlü insan.
Günlerimiz kardeşçe geçerdi,
Afşinde yoksul ailenin çocuğuydu,
Günleri çile doluydu,
Bir gün kendini Ankarada buldu,
Anlattığım dostlarımdı.
Hayalleri büyük şehirde yaşamaktı,
Nerede o güzel kızlar pınarı,
Yukarı obadaydı kaplankayaları,
Günlerim geçti gözpınarları,
Beycağızda olurdu kozları.
Yaşadım yıllarca aşağı obada,
Ruhlarına fatihalar salınır,
Camilerde duvalar edilir,
Onlardı canlar.
Bir avuç toprağını vermeyen,
Allah yolunda şehit edilen,
Sabahın seherinde samanlar yüklerdik,
Kalıçlarla ekinler biçerdik,
Suyun kırağının sularını içerdik,
Ne anlatım ne deyim.
Yalın ayaklarımızla kerpiç keserdik,
Birden bire düşünü verdim,
Bu yalan dünyada kimileri yitirdim.
Aklıma nice nice isimler getirdim,
Kimler geldi kimler geçti.
Kimi dostu kimi akraban,
Afşinin sevdasına yanıp tutuştuk,
Gece gündüz ona koştuk,
Dağ taş demeden aradık bulduk,
Afşinin sevdası için.
Bıkmadan usanmadan çalıştık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!