Kahveyi yudumlamış olsam da bu akşam, dost muhabbeti gibi olamadı sıcaklığı.
Ağzım yandı. Umursamadım çünkü içim pek bir ferahtı.
Çıkarken ıslık çalmadım ya da çok özel bir şahsiyet olmadım.
Kardeşlerim de gittiklerinde evlerine, cümleler sırtımı sıvazladı.
Bu gece de rahatladım...
İsim yazmışlar evimin arka duvarına.
"İki gün sonra bıkar" diye düşündüm.
Günlerce bekledim kanka!
Sen söyle.
Aşktan soğurken mi yoksa beklerken mi üşüdüm?
Öğüt arar olmuşuk gitmişik, bu işe ne dersin hacım?
Medet ummak vacibe yakınmış, ses ver komşu bacım.
Evlerimiz kireç kokuyor, duvarlar gelinlik görmeli,
Bir sevgi örümceği olmalı mahalleli, yuvamızı örmeli.
13.7.13
Hiç görmediğin limanlar vardı
Bu büyük gemiyi barındıramadılar
İçinde sevgi dolu hayvancıklar, kelebekler...
Büyük düdüğü çalıyorum şu an geldiğimi belli etmek için
Hani olurya, belki de yanaşacağım son limandır tenin.
Gözlerini nasıl anlatayım ben dünyaya
Ellerinin sıcaklığını nasıl dökeyim satırlara
Seni nasıl sığdırabilirim kalın kalın kitaplara
Seni nasıl alabilirim, yanıbaşıma, hayatıma?
Elimden tutar mısın
Hataların arındığı temiz bir sevginin varlığı uyandırdı beni bir sabah.
Aynalar ile tekrar barıştığım günlerin gelişi, her aynaya bakışımda senin karşılığın olduğunu bilmenin hevesi...
Soğuk günlerin rahmine düşen aşk hayata tutundu.
Cenin oldu, vav olmak üzere.
Doğduğunda günler daha sıcak, güneş daha parlak, dünya daha berrak bir yer olacak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!