Işıklar sönmüş gözüm görmüyor.
Görmeyen bu göze,güneş ol anne.
Yüreğim uçurumlarda tutunamıyor.
Yüreğime tutunacak, dal ol anne.
Saçlarıma ak düşmüş,can dayanmıyor.
Dayanmayan bu cana,can ol anne.
Karanlığı kırılmış bir gecenin takviminde umutlarım.
Çocuk oyunlarım suda kazılı mezarın sessizliğinde.
Elma dersem çıkar, ölüm dersem kahrolur.
Acıyı,
Göğsümün sol yanına düşürdüğüm gözyaşından öğrendim.
Acı;
Korkunun suskunluğa çöktüğü bu şehirde,
Aşka izin çıkmadı.
Sevmek, uzaktan bakmaktı sana,
Sevmek, acının diğer adı...
Gitmeli dediğim yerde,
Gitmedi sevdan başımdan.
Gördüm!
Duvak altında toz tutmuş gözyaşıyla,
Dul bir gelin kefenliyordu aşkı.
Özlemi;
Uykusuz bir trenin sessizliğinde saklı.
Gülmesi;
Acıyı,
En çok kalbimse kendine saklayan,
Dökülsün çürüyen etlerimden bahar.
Görmesin gözlerim kar çiçeklerini.
Ve bilinmesin,
Gül mevsiminde güz yangınlarım.
Evvel zaman içinde,
Miladı olmayan hüzünler içinde,
Deli bir kız yaşardı sevginin kabesizliğinde.
Yaşadığı herşey hiçbir şeye değmeyen deli kız,
Sevdasını sürgün yazınca sevgilinin gözlerine,
Gözlerinin uçurumundan hasretlik düşerdi.
Olur! deme
Olmaz..
Benim gibi sen de biliyorsun;
Ben başka bir yolun,
Sen başka bir sonun yolcusu...
Senin rengin alacadır.
Yarin olduğu yerde yangınlar,
Dilsiz, suskun bir terazide tartılır,
Payıma düşen,
Gözyaşımla parçalanacak mendiller olur.
Ey alnıma düşerken düşlerini yitiren ateş,
Neden yüreğimde can bulursun…?
Boynumda yeşile çalan bir düş sancısı,
Yeşile uzandıkça elim kuruyor.
Fırtınalar biriktiriyor gözlerim.
Gözyaşım gözlerimin hiddetiyle çoğalıyor.
Akıp gitse bir türlü,
Akmazsa mendilin boynu bükülüyor...
Senden öncesi yok...
Sonrasıysa; yağmur kuşlarının,
Mutluluğudur bir uyku boyunda.
Çocuk gülüşüm yüzümde asılıysa,
Ve hala sığmıyorsa etim düşler sokağına,
YÜREĞİME ÇARPTIĞIN İÇİNDİR...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!