Kaç düş bizi yarım bıraktı sorsalar anlatamayız.
Kaç sevgili öyküyü yarım bırakıp gitti
Hala dokunma ümidi olmalı ve adımızı seslenen biri
Kandırmak kendi
Eskisi gibi kolay olmuyor…
Yalnızlığın ömrünü kutluyoruz
Kirli kadehlerde dudaklarımızın izi
Artık kanasa da fark etmez güçsüz öpüşlerimiz
Gözyaşlarından süzülüp
Birbirimizden gittik…
Kapını aç
Bu gece bir yabancı getirdim sana
Israrla tuttu kalbimi
Binlerce şarap önceydi
Binlerce yıl
Bana benziyordu
Anıların silinmiş coğrafyasında
Adı olmayan bir şehirsin
Seni anlatan kelimelerin küllerine sardım
Soğuk deniz şarkılarıyla
Kuzeyin derinliklerine sürdüm
Şairini öldürdü şiir
Kapkara bir geceydi
Onurlu bir teslimiyetin
Sadakat sırrıyla
Kalemin kanıyla kutsanmış kayalıklar
son öpüşüm seni....
gözlerimin buğusundan seçemiyorum yüzünü
biliyorum zaman bu buğuyu artıracak
rüzgarlı tavan aralarında
döne döne uzaklaşacak masalından aşk.....
Sevgili
Bu konuşmadan kendine pay çıkarma
Ben de değilim konuşan…
Her miladın bir ölümü yazılır dünyanın yaratılışıyla
Eksilmiş öyküler boyunca
deniz kızları gördü
göğsüne kusursuz bir huzursuzluk
düğmelemiştin
alın teri bir savaştı
sahil düştü ellerinden
elmas tenliydi....
Karanlığı soluyordun
Bir deniz ötesinde
Soluyordu sular akik tonlarda
Rüzgarın aldattığı izler
Kimsenin fark etmediği düş…
Düşler kıvrılıyordu kumlarda
unut beni ey iklim-i aşk
henüz soğumadı nemrutun Ibrahimi yakmayan ateşi
tövbesine ermedi vuslat
geçip gidiyor günler işte
kara gölgelerini bırakarak...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!