Firkat içinde yanarım, biçaredir gönlüm
Dar-ı dünyada ateş-i suzândır gönlüm
Gönlüm harab olsa, gözüm yaşla dolsa
Kim kurtuldu âhdan, kıssa-ı canan gönlüm
Bir kuş gibi uçarcasına
Nehirler gibi çağlarcasına
Gönlümü Mecnun gibi verircesine
Yollarına düştük Ya Muhammed
Arayı arayı bulmak istercesine
Yol kısa, zaman az, ölüm ani
Her yolcu konaklar bu handa Hak vaki
Giden dönmez olur sonu fani
Kapılma masivaya etme ömrü zayi
Bir garip yolcuyum bilmem halim nicedir
Bir gemi yelken açmış hayal iklimine
Beyaz giymiş yolcular çıkmış seferine
İmrenir dururum hepsinin gidişine
Nurlanmış benizleri bakılmaz yüzlerine
Ufukta bulutlar toplanmış yığın yığın
Ölüm bize ne uzak ne de çok yakın
Yolun sonu tuzak yaşadım kıyameti
Ismarlama bir hayatı yaşıyorum
Tükenmez derdim ağlarım
Kuruyan gözlerim yaşlarla dolsa
Sabahın seher vaktinde aldım haberini
O ölmüş dediler, toplanmış mahalleli
Feryat-ı figanlar karışmış ayak seslerine
Bu haykırışlar ölümün soğuk acı nefesi
Bir mahzun halin vardı son gördüğümde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!