Mustafa Ceylan: Hakkında ziyaretçi görüş ...

Mustafa Ceylan
658

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:50

    *Üstadım'a

    'Antoloji com' da gezerken gördüm
    Birisi Köroğlu, birisi Sabit...
    Hüznü, yazdıkları şiirle sardım
    Birisi Köroğlu, birisi Sabit...

    Kahretme üstadım, gümlesin kalbin
    Gece yarısında 'araba' na bin...
    Tek bir mısra ile ederler 'yüzbin'
    Birisi Köroğlu, birisi Sabit...

    Eskişehir ne ki, geliriz elbet
    Gelir de dotları buluruz elbet;
    Dediler: 'Bir peruk alırız elbet'
    Birisi Köroğlu, birisi Sabit...

    Keyfimi sorarsın, berbat mı berbat
    Turistler denizde, ben dağda, üstad...
    Kayseri' de Mecnun, Porsuk' ta Ferhat
    Birisi Köroğlu, birisi Sabit...

    Yabancı değiliz, asla olmadık!
    Sevgi bakracıyız henüz dolmadık,
    En sağlam dostturlar, yerde bulmadık!
    Birisi Köroğlu, birisi Sabit...

    Hasretle kavrulur burda Ceylan' ım
    Sade akıl değil, tüter her yanım;
    Can kıymeti bilen cana hayranım
    Birisi Köroğlu, birisi Sabit...

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:49

    BİRİSİ MUSTAFA BİRİSİ SABİT
    İki kardeşime rastladım nette,
    Birisi Mustafa birisi Sabit,
    Ağdırmazlar birbirini kıymette,
    Birisi Mustafa birisi Sabit.

    Daldı gönlüm türlü türlü kahıra,
    Hasret döndü çoşkun akan nehire,
    İkiside gelmez Eskişehire,
    Birisi Mustafa birisi Sabit.

    Nasıldır keyifler hal kardeşlerim
    Çok mu uzak gelir yol kardeşlerim?
    Unuttu beni bu kel kardeşlerim.
    Birisi Mustafa birisi Sabit.

    Birisi ticaret işine dalmış,
    Birisi turisttin içinde kalmış,
    İkisi de bana yabancı olmuş,
    Birisi Mustafa birisi Sabit.

    Rasimim olanlar olur aklıma,
    Görenler şaşırır kalır aklıma,
    Kardeşlerim her gün gelir aklıma,
    Birisi Mustafa birisi Sabit

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:42

    İrşadiye

    Demek caddelerde olta vuruyor,
    Biz paslandık çürüyoruz ozanım.
    Karşımızda iki yiğit duruyor,
    Erciyes de eriyoruz ozanım.

    Ceylana
    İrşadi acunu sürüp savurmuş,
    Söylesene kaç yiğidi devirmiş,
    Dostluk kervanımı O'mu çevirmiş,
    Ben miyim de Antalya'ya üslenen.

    İrşadi:
    Mezenize sucuk göndereyim mi,
    Yolu Kayseri'ye döndereyim mi,
    Dul aşığa bir eş göndereyim mi,
    Tez cevap yaz kimse öyle süslenen.

    Aldı Mustafa Ceylan:

    Kusuruna bakmam İrşadi desin,
    Dostumun dostları canımı yesin,
    Mutlu beyim kırkbirinci eylesin,
    İnce'dir bu Erciyesten seslenen.

    İrşadi:
    O Ceylan ne canlar yakar bilirim,
    Nice devletleri yıkar bilirim,
    Nette de karşıma çıkar bilirim,
    İflah olmaz dostum O'ndan beslenen.

    Ceylana
    Keline baksın da türküler yaksın,
    Oturmasın orda Kıbrıs'a çıksın,
    Aşk ocağında da bir çıra çaksın,
    gönül evimizde olsun sislenen.

    İrşadiye
    Dostların selamı başım üstüne,
    Türküler söyleyin naşım üstüne,
    La yazın tek yeter kaşım üstüne,
    Kelimeler olsun orda puslanan.

    Aldı Mustafa Ceylan:
    Mustafa Ceylandır paslanır mı O
    Kırılacak dala yaslanır mı o,
    Hovarda bir ceylan uslanır mı O,
    İflah olmaz artık O'na toslanan.

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:41

    İrşadiye
    Aldım selamını İrşadi Ozan,
    Boğazından lokma geçmez mi olmuş.
    Sen misin ceylan mı bunları yazan,
    At eşek etini seçmez mi olmuş? ?

    ceylana
    Erciyes neresi, biz neresiyiz,
    Acemi çırağız dost çereziyiz,
    Ne mecnun ne ferhat aşk kerresiyiz,
    Bade bile içmez oldum bilesin..

    irşadiye
    Gökler yere indi demek orada,
    Yerler göğe çıktı dostum burada,
    Ne havada uçtuk kaldık karada,
    Kervan bile geçmez oldu bilesin.

    ceylana
    Toprak olup biz de size sarıldık,
    Ne aşk bulduk, ne de dağda vurulduk,
    Ne incindik ne de dosta darıldık,
    İnce sizden geçmez oldu bilesin.

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:39

    Aldı İrşadi:

    Birimiz caddede olta atıyor
    Söylesene İnce kimmiş paslanan?
    İki çift güzelle çalım satıyor
    Söylesene İnce kimmiş paslanan?

    Aldı Mustafa Ceylan

    Biz dost kervanıyız bilirsin bunu
    İrşadi savurdu cümle acunu
    Nasıl unuturum, ben nasıl dünü?
    Söylesene İnce kimmiş seslenen?

    Aldı İrşadi:

    Biri meze sunar eli bulaşık
    Birisi gevşemiş dili dolaşık
    Beni iyi dinle garip dul aşık!
    Söylesene İnce kimdir paslanan?

    Aldı Mustafa Ceylan:

    Sen bakma İrşadi böyle konuşur
    Daim muhalefet, kime danışır?
    Erdinç Abi kırkıncıyla barışır
    Söylesene İnce kimmiş uslanan?

    Aldı İrşadi:

    Ceylan' dan öğrendim böyle yazmayı
    Çekerim burnundan boncuk hızmayı
    Vurursam inlersin sana kazmayı
    Söylesene İnce kimmiş paslanan?

    Aldı Mustafa Ceylan:

    Burnuma değil de kelime baksa
    Oturup bir güzel türküler yaksa
    Gönül ocağında odunun yaksa
    Söylesene İnce kimmiş kışlanan?

    Aldı İrşadi:

    İrşadi' yim, gayri fırladı kalem
    Buradan dostlara gönderdim selam
    Haykır da işitsin, cümle el âlem
    Söylesene İnce kimmiş paslanan?

    Aldı Mustafa Ceylan:

    Mustafa Ceylan'ım asla pas tutmam,
    Severim dostları, bir gün küs tutmam
    Vallahi düşmana kolay yas tutmam
    Söylesene İnce kimmiş yaslanan?

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:38

    KAHKAHA TUFANI

    Vallahi gülmekten karnım yarıldı,
    Önüme mutluluktan halı serildi,
    Sorma İsmail' i anlatamam ki
    Karpuz kamyonuyla yolda devrildi...

    Köroğlu 'ekrana' çıktı çıkalı
    Kaçtı ortalıktan tilki-çakalı...
    Kahkaha tufanım özletti bana
    Halil Soyuerle Kutsi Makal' ı...

    'KÖROĞLU buraya gelmiyor imiş
    Gelse de fazlaca kalmıyor imiş
    Haberin olsun da tarif et ona
    Not yazmayı dahi bilmiyor imiş...' (nazire)

    Sen eskisin malum, sen bu ekranda
    Gördüm nice şair vardır arkanda...
    Kim demiş geçici dostlardır diye?
    İNCE' yle RASİM' im damarda, kanda

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:38

    Yazdığın mısranın her bir harfinde
    Eser Erciyes' ten yel ince İNCE...
    Gelecek aylarda, günün birinde
    Sen de Antalya' ya gel ince ince...

    At'la değil internetle gezersin
    Şiir deryasında sanki yüzersin
    Yazınca damardan, özel yazarsın
    N'olur bu gerçeği bil ince İNCE...

    Rasim'i taşlamak düşmez haddime
    O dostun taşları, kim bilir kime?
    İsmail diş için gitmiş hekime
    Sen de bu duruma gül ince İNCE..

    Kurban olmak elbet yiğit harcıdır,
    Dosta selam vermek dostun borcudur
    Aşkın semasından yağan kırcıdır
    Onunla eriyor kul ince İNCE

    Dalında durmaz ki kuruysa yaprak,
    Hep onu çağırır, kapkara toprak
    Beni de söyleten şu ozana bak
    Açar bahçesinde gül ince İNCE

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:37

    GÖRMÜŞSÜN BİZİ
    -Mustafa Ceylan'a-

    Gece gündüz yaz kış nedir bilmedim,
    Çalıştım çalıştım durmadım Gardaş
    Bu dünya da birgün olsun gülmedim,
    Bu sırrı kimseye vermedim Gardaş

    Sabaha karşı da görmüşsün bizi,
    Eserler vermişsin sen dizi dizi.
    Bu sevda uğruna gece gündüzü,
    İnan ki bir uyku bilmedim Gardaş.

    Üşümüşsün yengem gocuk göndermiş,
    Kara Ankara'dan buçuk göndermiş,
    İnce bir gün sana sucuk göndermiş,
    Pastırm'altın olmuş görmedim Gardaş.

    Dilerim yarımı tamam eylersin,
    Bir olduktan sonra tam'ı neylersin,
    Belki de bizimle gönül eylersin,
    İnce'yim bir devran sürmedim Gardaş.

    Sabit İnce Kayseri 18.4.2004

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:36

    İNCEDEN İNCE - 'İNCE' DENİNCE

    -I-
    Çok güzel bir şiir yazmışsın gardaş
    Mısrayı inceden dizmişsin gardaş
    Gönülle dünyayı gezmişsin gardaş
    Mutlu ettin inan inceden ince
    Gerçek dot bilirim İNCE denince...

    -II-
    Sabaha karşı bizim KÖROĞLU(*)
    Taka arabayı sürdü üstüme...
    Bekledim o güneş yeniden doğdu
    Vallahi şiirler gitmedi güme...
    Böyle olur dostum insan sevince
    Gerçek dost bilirim İNCE denince...

    -III-
    Sucuk mu? Düş oldu, nerde pastırma
    Gocuksuz: İsmail; bana küstürme!
    Uyku gözlerimde olmuştu sürme...
    Ne hoş kelâm etmiş, yerli yerince
    Gerçek dost bilirim İNCE denince...

    -IV-
    Gardaş gardaşını elbette bulur,
    Vakti gelir ise kurbanı olur,
    Ben senden dertliyim dertlenme n'olur!
    İçim alev alev, dışım serince
    Gerçek dost bilirim İNCE denince...

  • Sabit İnce
    Sabit İnce 22.04.2004 - 23:35

    HAVADİSLER

    Sana anlatayım biraz havadis
    Şöyle kahkahayla gülüver başkan.
    İsmail kamyonda, hava: Boran, sis;
    Yardım etmeye de geliver başkan...

    Kamyonun yükü de kavunla karpuz
    İsmail' in içi fırtına, kar, buz
    Dişini unutmuş, yaşamaz onsuz
    Haydi bir kelpeten buluver başkan...

    Köroğlu belinde hem saat kaçta?
    Bir güzel dururmuş karşı yamaçta
    Her neyse olanlar olmuş sonuçta;
    Yarasına melhem oluver başkan

    Dur hele bitmedi haberler daha,
    Balım' ın kuşu da kalkarmış şaha
    Nusret'ten boşalmış kocaman saha
    'Saftirik' n'olacak, salıver başkan? (!) ...

    Emine' yi sorma düşmüş denize
    Canbaba gol atar bak kalemize
    Bu haberler benden armağan size
    Beğenmezsen hemen siliver başkan...

    Daha yazacaktım telefon geldi,
    Dün gece nerdeydin, hesap ver dendi,
    Ceylan' ım yükünü işte yüklendi
    Sorma halimizi biliver başkan...