Pir Sultan dara vurulmuş
Yüzüne kara vurulmuş
Soytarılar kâra kurulmuş
Sayin aşk nasıl da giriyorsun öyle
Gıcırtılı tahta kapının ardından
Eteklerine gül kurusu renk dökülmüş
Dudaklarımı susturuyor mehtap
Ey aşk öyle açıyorsun ki kalbimin
Biz barut kokularının arasinda
Cennet kokusunu yüreğine işlemiş
Şehadete küheylan gibi koşan
Yiğitlerin torunuyuz
Biz sehidiz biz şahidiz
Sen kara gecenin parlayan mehtabı
Sen kalbimde yıllanan sevda şarabı
Sen ki güzelliğin mihrabı
Yıllandıkça guzelleşen
Iciyorum bu şarabı
Şimdi o kadın benden uzakta
Gönlü başka bir adama tuzakta
Ağlamak ne care
Geceler gamdir seven yare
Gönül ağlar pare pare..
Şiir yüreğini bir kapta damıtan şairin
Damla damla kağıda dökülen
Gözyaşıdır
Kara bir katrana çalınmış
Gözyaşı harflerle örülür
Bir balerini mi andırıyordu süzülüşün avucumda
Sol yanında eteğine yalpa vuran kanatlanisi mıydı
Bir kuş gövdesinde rüzgarin
Sofra bezini mi serdi gökyüzüne gözyaşlarin
Söz delitaylar gibi özgürdür
Ata yurdu olan dudağında
Çikardigin vakit muhacir
Olur el kulağında
Yağmur yürekli bir kadının düşlerinde gecelemek sabahı ....
07 :07 15 :31
Ben gamlı hayatın deminde
Bir garip aşk derdinde
Demlendikce sen oluyorum
Bir kitap okuyorum
Yaprak yaprak sen kokuyorum




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!