Sana bugün hecelerim neden suskun
Firarda mi yoksa kayıp sözcükler
Böyle muazzam bir fotoğrafa neden şair eli değmez
Yoksa bu güzelliği artık şiir de mi anlatamıyor.
Mesela sag yanından salınan pembe eteğin
Güvercinleri kıskandıracak zarafette bileğin
Bugün bilge olmak için mi okuyorum
Buda mi olacağım
Musa mi Yunus mu
Sadece yaşamak ağır bastığından
Ve bu her şeyden daha tesirli
Tatli sevgilim şimdi diyarimdan uçacaksın
Oysa ayrılığı satırlarında görememiştim ayrılığı
Şimdi sen bedenini yaşlı bir devlet
Memurunun kağıt fisine teslim ederken
Son defa gozyaslarimi kurulayacaksın
Ben hastalansam
Fazla bekletmez vuslatı
Bir kuş gibi uçar
Ruhum bedenimden
Yalnızda gökyüzünde mehtabı
Görür gibi son bir ışık görürsünüz
Bir kadın vardı her muhabbetinde gönül odumu yakardı
Bir kadın vardı sevda başımı
sarardi
Bir kadın vardı yüzü yok
Cismi yok
Ve hasreti çok
Senin parmak uçlarına vuran
Dalga taneciği gibi mağrur
Bekleyişlerim var
Bu limanda
İlk yaprak düştüğünden
Baharda dalına konan
Kuşlar nedir ki ben
O ağacı kışından tanırım
Sen gidiyorsun sevgili ama
Ben baharda yüreğine konan
Sana şiir armağan etmek ne mümkün
Kollarında uyanacağım gecenin sabahıni hayal etmek varken
Mümkün mü vuslat varken hasret şarkısı söylemek
Varken yokluğuna katlanmak söyle mümkün mü?
Dudaklarından çıkan her sözün bin veznini
Tut ki ben Nâzım im incecik hecelerle örmüşüm Yüreğime saçlarını
Dalgalarda masmavi köpürmüş kara gözlerin Kirpiklerinin ardında
Ben parmak uçlarına dokunup
Hoşgeldin kadınım benim hoşgeldin demisim
Iyi ki gelmişsin hoşgelislerin kadını
Daha iyi günlerim oldu
Kara saçlı bir kadını kara gecenin bağrında beklerken mesela..
Mesela yalnız başına ayisigini seyrettiğimde
Yahut huzuru balkon demirinin pasında bulduğumda
Daha beyaz gecelerim oldu
Tütün ciğerimde vadesini doldururken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!