Mustafa Bay Şiirleri - Şair Mustafa Bay

Yürürüm sanırlar
Üstünden atlayıp geçtiğim ipini koparmış taşlar.

Bir yanım devriktir oysa
Kolunu kaybetmemek için
Elini taşırım sürekli sol cebimde

Nikotin öpüşü sokuldu yavaşça
Kan damarını unuttu!

Günah günahı tuttu yakasından
“Bırak aksın…”

İspinoz atışmaları da olmasa
Varlığını belli etmeyen bir kasım ayıydı
Kasımın da başlarıydı

Ve o sabah hava açıktı
Üstelik sıcacıktı

/Gereksiz kederlerle boğuştum
Şimdilerde düşünüyorum da
Vasıfsızmış üstelik./

İlk düğümlendiğinde boğazım
Cenazesini kaldırdılar göz göre göre

/Isırılmış dudağım hayal melal bakarken
Bu yüzden mosmor çıkmış “Köprü Altı” İstanbul
Baş köşede sigaram gelip geçen yakarken
Tabloda neden yoksun, var diyorsan ara, bul… /

Ne çabuk geçti zaman

Gülüşümün demle bağının
Ne solu var ne sağı

Martın sonuna sarktı o yüzden
Kurbağa ağlamaları…
…

Ta ezelden ebede, tarihe izim düştü
Bu yolda dur durak yok, medeniyet ışığım
Erenler ocağında, nice Alperen pişti
Asya’dan Avrupa’ya, ilim irfan beşiğim…

Gök Tanrı’yla başladı, inancımda tek ilah

Hazanın ağlamaklı yanından
Bahara dönüşün gülüşüydü
Devinen ışıkla gölgenin
Yüze düşüşü

Tutulan eldi

O tutkulu kalkışmalarım
Yok artık,

Söz dinlemeyen sancılarım
Zamansız yola çıkmalarım

Sevmenin diyetini sevilen ödemiyor
Belki de ondandır sevince insan
Geldiği kadar kolay gidemiyor…

Takılırım kendi peşime
Çıkar giderim arada ben de