Özlemek yetmezmiş bir de hüsran var,
Tadı da özü de aynı ne olur.
Bu hanede bilinmeyen nalan var,
Gözü kapat gör kapıyı ne olur…
Seni gerçekten deli gibi sevdim,
Olmaz adamların beyliğinde anılacak bu toyun,
Hala içimizde gezmekte olan adi bir soysuzun,
Ayrılmakta olan sonsuz Ötüken’den bak yolumuzun,
Bittiği yer amansız sarp geçitli Anadolu’muzun…
Ve ak tolgalı beyler yürüyerek aştık bu yolları,
Kimseden beklemez oldum ne tutunan bir el, ne de YARDIM,
Zaten gemileri yakmışım olanlara, artık kafamı da YARDIM! ...
Yabancı değilim ama hissettiğin sanki EL,
Uzanmadı dar günde ellerime bir çift EL! ...
Hey Doktor;
Uyumak istiyorum uyumak,
Hem de hiç uyanamamak,
Her şeyi bir anda unutmak
Ve bir daha hatırlamamak.
Bir başka oluyorum daldıkça,
Hep yanında kaldıkça,
Her an hele de sıkıldıkça,
Bir umut olur, kahverengi gözler.
Yalnızlığı unutturan onlar,
Garip bir köleyim çöllerde
Bütün konuşulan dillerde
Yer alamadım gönüllerde
Aklım gidiyor o gözlerde
Kirlenmeden hiç tüm sellerde
Gelme lütfen düşersem ırmağa
Asla uğraşma ki sen tutmağa
Benim gibi sevdalı kaçağa
Yedi yabancı kimse GÖZLERİn
Gitmek istedim hepten uzağa
Yok ki bu dünyada bileğimi büken
Yolumda olsa bile gül ile diken
Karşıma çıksa da âlemdeki düzen
Benim tüm zamanlarda bağım GÖZLERİ
Bazen olsa da mavi bazen de çimen
Sevdanın tadına hiç doyamadan ölmek
GÖZLERİ nin hasretini bitirebilsem
Veciz bir söz gibi dillere düşebilmek
En acısı sana gelmeden gömülürsem
İçli bir şarkıymış gibi söylenebilmek
Ümitleri hep maviye boyayabilsem
Ağrımı anlatamaz ki kırılan dizim
Ne doğrum kaldı alemde ne de bir eğrim
GÖZLERİndeki mavilikte kaldı sevgim
Bilemedim hayatım da artık ne biçim
Aylardan Eylül bitiyor gelmekte Ekim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!