Bir zamanlar belki diğer insanlar gibi mutlu, huzurlu hayatı olan... Eşiyle, işiyle çocuklarıyla... Ama bir gazel yaprağı gibi feleğin rüzgârıyla savrulmuş, kurumuş, dağılmış... O binlercesinden biri.... Gece yarısı rastladım bizim sokakta..
Sokakta rastladım gece yarısı.
Şaşkın, çevresine bakınıyordu.
Adres soracaktır diye yaklaştım;
Biriyle olmaktan sakınıyordu.
Düşündüm kendimce; Aç mı, açık mı?
Gariban mı acep, yoksa kaçık mı?
Alkol mü almıştı, biraz geçik mi?
Kendi kendisine yakınıyordu.
Mutlak derdi vardı, Allah kuluydu.
Belki eve yakın, belki yoluydu.
Başı öne eğik, hüzün doluydu;
Yüzünü gizledi, çekiniyordu.
İlgimi görünce kendine geldi.
Biraz rahatladı, hafifçe güldü.
Sigara çıkardı, çakmağı buldu;
Gururlu tavrını takınıyordu.
Adımı söyledim: Hele tanışsak!
Kimin kimsen var mı? Biraz konuşsak.
Adını söylesen, senle bilişsek!
'Ben Mustafa' dedi, utanıyordu.
Bir kaç ay öncesi, işinden olmuş.
İş, aş olmayınca eşinden olmuş.
Birçok şey anlattı, meğerse dolmuş;
Bir yandan koluma tutunuyordu.
Bu sohbet sabaha kalacak sandım.
Saatler ezanı bulacak sandım.
Unutup benimle gelecek sandım;
Öksürdü, yutkundu; Tıkanıyordu.
Dedi ki: Çok sağ ol, kendimi buldum.
Seni tanımaktan müşerref oldum.
Dört çocuk bekliyor, eve geç kaldım!
Baş eğdi, ayrıldı; Yetiniyordu..
Esat ANIK (2003)
Esat AnıkKayıt Tarihi : 8.1.2010 20:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)