Gerçeği yalnızca gerçeğimi duymak istiyorsun
Maalesef duyamayacaksın ben kendimi tanımlamaktan yoksunum
Seni sana anlatayım sayfa, sayfa ama bırak ben karanlık kalayım
İsyankâr değilsem de haykırışım neden bu denli sesli bilinmez
Hüznümü bilmek istiyorsun yoksa dağılışımın nedenlerini mi?
Hüznümle mutluyum desem inanmayacaksın çok iyi biliyorum
Sana senin hüznünü alıp yok etmek istediğimi söylediğimde
İnanması güç biliyorum ama bir doktor farz et kendini kesip biçebilir mi?
Odak noktamı bilmek istiyorsun söyleyeyim odak noktam kalbimle düşünüşüm
Sen beynine hükmederken ben kalbimi kanatırım akıtırım zehrini
Ne bilmek istiyorsun anlatayım diycem ama imkânsızı istemekle kalıp üzülürsün
Yankı olur sesim kulağında yalnızca acısı yakıcıdır kanlıdır kalbime el değdiriş
Yokluğumu sorguluyorsun sorgu odalarının duvarlarında asılı kalmış sesler izin vermiyor
Konuşmak istedikçe susturuyor dilimi kalbimin çarpışını durduruyor
Bilmelerine diyecek sözüm olmasa da dinlemelerim açık daima
Hep anlatıcı olmaktan sıkıldığın anlarda çekip gitmene iznim var müsaade senin
Çözülmeyen bilmece bilmişim kendimi anlatımsız anlamlıyım ama anlatımlara yabancıyım
Yormalar zorluyor ruhumu istemsiz sitemlerime maruz kalmandan korkuyorum
Kendime, kalbime, zehrime panzehir olsam da sana acınası ürkeğim
Yaralı oluşum yanıltmasın gülüşüme engel olmamıştır bu zamana dek
Yakarışlarım oldu elbette ama sırdaşım o kadar mükemmeliyetçi çıktı ki
Beni bana saklayıp örter yılların hışmından korkmaksızın sarmalayıp saklıyor
Bilmek istemelerine diyecek sözüm yok fakat anlatımsız oluşuma incinmenden korkarım
Uzattığım elimi tut sunduğumdan fazlasını arama yüreğimden beni bende arayıp bulamazsın…
Zennehar Yılmaz
21.02.2012 16:10:04
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.