Ezidilerin Tavusuna yuvasın
Nuh’un gemisine sığınak
Anadolu’m
Aşkların diyarı
Veysel’de türküsün
Mevlana’da ney
Merhaba suskunluğum
Seni sarıyor tüm hücrelerim
Sana bölünüyorum
Sende var olmak dileğim
Duvarlar örülmüş sınırlar çizilmiş
Fırtınalı bir sabah
Toprak insanlara kızmış
Öfkeli hırçın ayaklanmış
Az ötede deniz
Bütün pisliklerini dünyanın
Göstermek istercesine kirli
Bu öfke bu hınç bu inanç
Bir nehir olur boğar karanlığı
Gözyaşı akmaz birikir
Birikir tufan olur boğar zulmü
Bu yürek bu yüz bu gözler
Isıtır mazlumun yüreğini
Bütün ışıklar
Seni gösteriyor
Arzularım sere serpe
Seni çağırıyor bütün şarkılar
Resimler seni gösteriyor
Rüyalar sende
Çifçi tohum atar toprağa
Ayaz vurur
Şair sözcük dizer boyuna
Düşünce vurur
Çocuk hayal kurar yarına
Zalim vurur
İlk isyanım
Haykıranım
Sende olmak isteyen gönlüm
Seni anar her gece
Lilith’im
Ululuğu reddeden
Temmuz sıcağı bir aşkın sızısı bu
Gün ayaza kesmiş
Yürek kavrulur
Sen kimliklere bürünmüş
Her yerden çıkıyorsun karşıma
Bir şelale gibi akabilir misin kaygısızca
Kendini unutup kendini yaşayabilir misin
Akışına bırakabilir misin duygularını
Sadece yüreğini dinleyebilir misin
mantık toplum akıl demeden
yaşayabilir misin kendin için
yarına kalma peşinde insanlar
şairler yarına odaklanmış
bilginler yarın der durur
unutuluverir bugün
uzayıp gider yarın
kaçar adeta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!