Bazen...
Hatalar yaparız,
Unuttuk, unuttular sanıp
Sevmeye devam ederiz.
Bazen...
Tek kalemde siler atarız,
Ne garip, dizginlemek dili,
Coşkulu bir nehri durdurmak
Yazık değil mi?
Kenetlenmiş dişlerin arkasına
Hapsetmek dili.
Çağlayamamak gönül hoşluğuyla;
Seni sevmek, karanlığından korktuğun
Gecenin yıldızlarına aşık olmak gibidir,
Tıpkı bir bıçağın iki yüzü gibidir seni sevmek;
Bir yanı kör ve karanlık,
Diğer yanıysa keskin ve korkunç...
Bir tarafında ölüm,
Bir zamanlar gülerdim
Neşeliydim, umutla dolu.
Sonra bitti, ansızın!
Tükendi nakdi vaktimin
Işıklar söndü, kör oldum.
Kırıldım, karardım, kurudum.
Yaşamak için bir umudumuz olmalı!
Devam edebilmek için bir sebep.
Yağmura, çamura aldırış etmeden
Soğuğa ve rüzgâra yenilmeden,
Ona varabilmek için...
Yürüyün, sevgiliye kavuşmak için; durmayın!
Derdinize bir dert daha katmadan
Bir adım daha atın karanlığın ufkuna.
Şafaklar sökmeden anlatmayın gün ışığını
Bir kapıya daha kilit vurun,
Kalbinizdeki yıllanmış acıların üstüne
Bütün gözyaşları içeriden akmaz; ama ağlayan insanın yaşlarını göremezsiniz gözlerinde.Nereye bakıp ağlayacağını bilemezsiniz..! Öyle durgun öyle suskundur ki isteseniz her şeyi yapabilir her şeyi yaptırabilirsiniz... Şu var ki asla onlar gibi olamayıp onlar gibi bakamazsınız ufka,üç adım ötesine.Sessiz kalamazsınız,öylece durmalarına, size sormadan yaşayabilmelerine. Hayattan aldıkları her nefes sizi boğmaya başlar.Mantığınız ihtirasın esiri olurken; onlar yüreklerindeki sevgiyle erdemi yansıtırlar.Saflıkları,iyimserlikleri; yoksunluk değil herkesin nasiplenmesi gereken erdemdir.İleriye bakmaktansa yargıyı olabildiğince öne alırsınız... Tanımadığınız o yaşamlar hakkında hükümler vermeye başlarsınız.Yapılmış ve yapılmakta olan aptallıkları hoş görüp; nezaket göstererek tebessümlerini sizden eksik etmemelerini ahmaklık sayarsınız. Farklı oldukları için, güzel konuşamadıkları için en çok da sustukları için! Aslında sahip olmadığınız değerlerle yaşadıkları için... Çünkü insanı tanımak zordur, anlamak: neredeyse imkansız..!
Birinin avuçlarını görmeden hakkında hüküm verilmez; ama bizler yargılarız.
Bükülmez iradenin hükmü; gözü yaşlıyı infaz etmektir..!
Bir satırlık boşluğa sığdırdığı umutlarını buruşturup atarız,yan yana sığmayıp sıkışan acılarını yaşamasına izin vermeden.Bir soluk, bir anlık rahatlıkta... Düşmeden vurulur yüzüne; sen suçlusun..!
İdam edilmelisin... Suçun; susmak, iyimser olmak; fazla iyi, aslında masumiyet; sen fazlasıyla masumsun
Bak'kal derlerdi adama,
Gelen gideni çoktu;
Ama kalansız işlemden farksızdı yaşayışı....
Gerçekten de bakakalışları meşhurdu adamın....
Kalanlı görünen nice problem çözmüştü; kim bilir..? ...
Hem neye yarardı ki?
Saat gece yarısından bir çeyrek gece geçiyor…
Bir gece kaç çeyrek eder..?
Peki, kaç çeyrek doldurabilir bir geceyi..?
Metaneti, tükenmiş çeyreklikleri kadar argın
Bir adamın göz bebeklerini silmeye,
Kaç çeyreğin gücü yeter..?
Vur! Hâkim Bey, sakınma tokmağını
Kes cezamı Hâkim Bey!
Bir ölüye ölü demek; günah değildir…
Başıboş bir kum tanesi olmak
Ve savrulmak Hâkim Bey
Hasretle boğulmak; hoyratça, hırçın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!