Vefalı Türk duymaz mı sandın kopan bu feryadı,
Göğsümde söndürürüm kopan bu tufanı.
Zebaniler kudurup yıksalar da cihanı,
El Bap kalesine diktim Siyah Sancağı.
Kucağımda şehit yatar mehmedim,
Bir şahin olurum duygulanınca
Bakma ne olur bana öyle
Bir anda düşerim ela gözlerinden
Kanadım kırılır uçamam bir daha
Bir hoyrat rüzgâr olur hayallerim
Yalnızım
Karanlığa gömülen sokaklarda
Yorgunum
Bitmişim sensiz geçen günlerde
Kaybolmuşum
Artık başı muammalı yollarda
Ciğerime batıyor aldığım nefes
Sesimi duyan yok gördüğüm
Kulağımı tırmalayan çığlıklar
Boğazımda hıçkırık düğüm düğüm
Bugün altı şubat benim doğum günüm
Gözlerimin içindeki gözbebeğimdi
Büyüttüğüm tek gülümü ellere verdi
Çölde yediveren açar mı şimdi
Fermanını hiçe saymış kalmamış bendi
Ruhuma derinden bir sızı verdi
İçime düşen ince bir sızı
Nedeni, nasılı, niçini sorma
Geliverde dindir şu kalp sızımı
Kuşlara adımı adımı sorma
Adımı yazmışlar adının yanına
Gönlüme dokunsaydın
Yarama em olsaydın
Keşke benim olsaydın
Ruhum sızlar mezarda
Kırk güzelde gönlüm var
Beni sevme uzaklardan
Buz tutar hayallerim rahat yatamam
Sevdan uzak bir galaksi
Ben galaksiler arası yolculuk yapamam
....
Sen her baharda açan bir çiçektin
Bense bu yazı bile görmeyecektim.
Daldıkça hayale sen doldun içime
Oysa ben seni sevmeyecekdim.
Yüreğim seni anar
Bir gece ansızın
Dilimde dua oldun
İçimde bir ateştin
Büyüttüm volkan oldun
Bulutsuzdu gökyüzüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!