Ela deniz gözlerin
Öğretti bana sevmeyi,
Yeni doğan bebeği suya fırlatınca
Nasıl yüzmeyi bildiyse,
Ben de öyle bildim sevmeyi.
Ela deniz gözlerin
Son dönümü evrenin
Yalanı yalanla
Sevsinler sürekliliği
Bir ağaç seç sen
Boş ver bunları
Bilinçaltının kelimeleri saçmadır
Hiç ayak değmemiş
Dümdüz kumsala gelen
Şanslılarız
Ne kumsal farkında kirletildiğinin
Ne de biz kirlettiğimizin
Aslında kumsal yalan
Ağlıyor köpek geceye,
Melodisini bozarak kalbimin.
Gündüze aşık rüzgar
İtiyor geceyi.
Bense içerde, kuvöze konmuş bebek gibi
İzliyorum onları.
Birbirleriyle elele tutuşmuş
Kutu kutu pense oynuyorlar
Boş bir vazonun içindeki
Gülün yaprakları.
Mülteci olmaya mı özendin?
Hangi gemidesin
Nereye, kimlerle gitmektesin,
Biliyor musun?
Ey! TAŞ
Ormanın mücevheri geyik
Vurulmuş.
Yolda avcılar
Ormanda geyik
Çırpınıyor karagözlü
Ölüm az ötesinde cehennemin
Uçurtmasının takıldığı
Elektrik telleridir
Çocuğa özgürlüğü anlatan.
Buhran güneş
Yapışıyor tenime.
Kan-ter içinde gündüz
Vıcık vıcık bir rüzgar,
Sıcak diliyle yalıyor çehremi
“bir şairin kadını olacaksın belki” dedim.
“birisinin bir şeyi olmak hoşuma gitmez ” dedi.
“o zaman şiirlerimin kadını ol” dedim.
“bak o olur” dedi.
E! Böyle şiire şair kurban
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!