Bulutların ardından
Seyrederim seni
Sessizce
Tanımazsın
Ama bilirsin
Rüyalarından beni
Sarardı mıydı yaprak hasretinde
Bir hayal kelebeğin kanadında
Uçar, yakalayamazsın
Kayboldu muydu güneş şavkında
Bir bıçak gözlerinin karası
Sarı bir yaprak
Düşüp karışmak için
Diğerlerinin arasına
Kurudu can sıkıntısıyla
Haylaz bir rüzgâr
Kopardı onu
Ne zaman yağmur yağsa
Zihnimin kapısı çalınır
Sokaklara sürüklerken
Ayaklarım beni
Görünce yüzünü
Sunabilseydiniz
Kalbinizdeki gizli hazinenizi
Ya da saklamasaydınız
Bakışlarınıza sinmiş duygularınızı
Yazmak zorunda kalmazdınız
Sevginizin çığlıklarını kâğıtlarınıza
İkimiz de su damlasıydık
En güzel yıllarımızda
İçimiz ısındıkça buharlaşır
Aynı bulutta buluşurduk
Ne zaman yoğunlaşsa
Duygularımız
Çok şey takılıyor aklıma
Uzun zamandır
Ne yediklerimin tadı kaldı
Ne sohbetlerin
Kâbus korkusundan
Uykudan vazgeçer oldum
Şimdi sen kızıyorsun ya
Kızma
Biliyorum o ormanı
Ansızın saran alevleri
Yabanıl bir korkuyla
Kaçamayan ağaçlar gibi titremeyi
Ne gözlerim vardı aynada
Ne sözcükler dudaklarımda
Umulan bulunana yabancıydı
Bulunan umulana
Oysaki haykırmak isterdim
Ne güzel bir gün ölmek için
Hayattayken henüz sevdiklerin
Ve tutarken elin kolun
Ne güzel bir gün ölmek için
Muhtaç bakışlarla süzmezken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!