Duvara asılan resimlerin
Sorulmuş mudur son istekleri
Bir anın tutsağı olmak mıdır
Yoksa tüm suçları..
Seninle her anın
Kırışıyor elim yüzüm seni görünce
Kırışıyor onca kelime
Devrik bir cümle gibi şimdi dünya
Yüklemini başında
Öznesini sonunda kaybetti...
Mutluluğu gökyüzüne sessiz bir yağmurla atmışlar
İçinden kuru bir yalnızlık çıkagelmiş
Tutam tutam saçılmış sonra rüzgarda hikayeler
İçinden ne bir bulut geçmiş
Ne bir ruh
Çaya kaç şeker atacağıydı tek derdi
Ve saçındaki bukleleriydi onu güzel yapan
Gözünün altın da bir ben
Tek yanağında bir gamze
Bir ömür gibi bakan gözleri
Kalkmışsın bir gece yarısı
Sırılsıklam olmuşsun korkudan
Ne sesinde birşey kalmış
Ne avucun da
Yolunu kaybetmiş bir serçe gibisin artık
Kış geliyor
Uykusunu almamış sonbahardan sonra kış
Ve şimdi sana bakıyorum
Bir suça bakar gibi
Ne kadar çok kırılmışsın
Elinden tutamayacağım kelimeleri
Sıraladım arka arkaya
Yitip gitti bir yol
Yitip gitti bavulsuz yolcusuyla
Hep bu aynı şeyler
Karlı bir gece artık bedenim,
İçimde birbirinden korkan cesetlerim,
Yüreğim
Kuş yuvası
Beklemek
İçin içine geçerek..
Yürüdük
Zaman yanımızda kalakaldı sanki
Bahsettik yaşanmışlardan
Yaşanacaklardan
Yürüdük yan yana
Boş boş gezer dolu sokaklarda
Yüreği dipsiz bir kuyu
Sırtlar tüm acısını
Alır kendinden intikamını
Anlamaz
Boğulur hayatın kara dehlizlerinde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!