Tenim; bir başka kokuyorsa eğer,
Güllerden de güzel esen, nefesin.
Adımı duyuyorsa, kulaklarım her an;
Yanımda olma, bilirim bu senin sesin.
Gecelerden bir ışık tutmuşsa gözlerim,
Antalya gecelerinde, yıldızlar çok parlak.
Kumsaldan mehtaba bak, yakamozlar yakacak.
Türlü çiçeklerle süslenmiş, her köşe bucak.
Cennet midir burası? Bilemedim kardeşim...
Meyveli bahçeleri, mutlu, coşkun kuş sesleri.
Dünya’yı baki sayıp, kazık çaktım sananlar,
Dağı, ovası benim diye, yayılıp da yatanlar,
Köşklere, konaklara, servete doymayanlar!
“Bir hırka-bir lokma” diyenler nerede şimdi?
Sonunu düşünmeden kolayca gönül yıkanlar,
Yoksulmuş ailem, doğduğumda
Çar, çaputla büyümüş bu beden.
Mindere yatırmışlar, uyuduğumda
Öyleyse alacağım var, beşiklerden
Oyuncağım yokmuş, ağladığımda
Ellerin sıcacık, ısıtır içimizi
Gözlerin besler sevincimizi
Korursun hep, sevgiyle bizi
Dünyaya geldik geleli anne...
Tatlı hatırasıdır bir çağımın
Ayrılık yaşamasın aşık gönüller.
Gözlerinde dursun o gülücükler.
Ağlamasın yüreğinden sevenler.
Bülbülle gül, gülle diken misâli.
Kenetlensin, koparılmasın eller.
Gözlerinde gördüm, sevginin derinini.
İçimde beslediğim, en mahremini.
Seninle, sensizdim, gör eserini...
Gör artık, gör çiçeğim, gör de gel.
Gafletin uykusundaydı, sanki zaman.
Bir matemli hava var, esiyor...
Benliğimi sardı san ki, eziyor.
Ellerimde nem, gözümde yaşlar,
Geçmişim canlanıyor; neydi, o telaşlar?
İnsan düşünebilse biraz, boş veriyor.
Defteri kapattım demeyi istiyorsun
Hatıraları da sıkıca bohçalıyorsun
Yolun açık gönlün huzurla dolsun
Güle oynaya git, canın sağ olsun…
Özlemin sabrı gün gelip de taşınca
Sevda mahkumunu, zincirlere vurmuşlar
Hasreti yar diyerek, baş ucuna koymuşlar
Etrafını kuşatarak, nöbetine durmuşlar;
Yürekler yangınına nehirleri yetmemiş...
Aşk nedir bilmeyenler, geçer sanmışlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!