İffetler satılır üç-beş çaputa,
İnsanlık tapacak nerdeyse puta,
Avrupalı olceez gereği bu da,
Açılıp saçıldık, bu da mı moda?
Kardeşi küs eder ağa, bacıya,
Selam verip girdim dost meclisine,
Gönül dergahında kul olmak için.
Benden adam olmaz bilirim ama,
Aşk ile tutuşup kül olmak için..
Aldım kalemimi desturla ele,
Bodrum yağmurları hasret kokuyor gülüm,
İlk ıslanışım sensiz bu mevsim caddelerde,
İlk içime çekişim toprak kokusuna karışan
Özlemlerimin sırılsıklam nefesini...
Ve sensiz,boynu bükük sevdam
Dillere destan buralarda...
Kapandı gönlümde yine bir sayfa,
Battı sevda gemim, boğuldu tayfa,
Tuzu kuru dostun, değmeyin keyfe,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor...
Sönerken ışıklar sahilde tek-tek,
Turnaların kanadına binip de deli sevdam,
Uçup gitti buz mavisi ufuktan uzaklara.
Selam olsun sıladan mor gölgeli dağlara,
Bodrum’da bir yalnız martı yaşıyor hasretinle...
Bilirsin,vedaları sevmem oldum olası,
Resmini, resmimin yanına astım,
Cansız hayalinle mutlu yaşıyor,
Oysa böyle miydi kavlimiz senle,
Bize olanlara aklım şaşıyor...
Kaldırıp atsam da kalemi elden,
Seven kıskanırmış,sevmeyen değil,
Varsa böyle biri,saygıyla eğil,
Her güzele bakıp eyleme meyil,
Soldurur çiçeğin,dalın döktürür…
Gönül kimi zaman, uçar da konmaz,
Şiirlerde yazdım seni şarkılarda söyledim,
Hasretinden verem oldum çektim-çektim ölmedim,
Fırtınalarda savruldum böyle sevda görmedim,
Hiç mi vicdanın sızlamaz duyunca sözlerimi,
Ben ömrüme kıble yaptım vefasız gözlerini...
Sevgi ile açan gönül bağımda
Tomurcuk gülleri diken mi sandın,
Yüreğimi buldum ben yüreğimde,
Ruhsuz bedeniyle seven mi sandın…
Aradım yıllarca insanlık nerde,
Her gecenin sabahı boğar karanlıkları,
Buğday ekmiştim ama ne çare çıktı darı,
Bir ömür çıkamadık bir basamak yukarı,
Bu yaşta çıkılmıyor bu uzun basamaklar…
Yolun yarıdan çoğu, çoktan geçti otuz beş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!