Murat Ginlik Şiirleri - Şair Murat Ginlik

yıllanmış bir şarabın tadı var sende

baharı anımsatan bir tazelik

sabahın bakir aydınlığını selamlayan serçelerin pür telaşı

egenin kalbi atıyor şimdi bir yakamozun anason kokan kıyılarında
ah gönlümün uslanmaz aşkı
bu gece sarhoşum şu zeytin ağacının altında
bir sirtaki çalınıyor kulağıma
çengiler meşk ediyor kalbimin sana nidalarında
ah kalbimin deniz kızı

açıyorum ellerimi
parmak aralarıma kızılca bir gün batımı doluyor
isyan ince bir sızı
törpülenmiş, üstüne zincirler vurulmuş
aklımın zindanlarında unutulmuş
nasıl bir yol buldu

gitme diyor sezen aksu
kahretsin bir şarkıdan ötesini istiyorum
karanlıklarımın topuklarına sıkan bu kedermi infazım
ölme sürün diyor sokak lambaları sorgu hücrelerimde
dinlemek istemiyorum kimseyi
bana bir yalnızlık verin içinde ben dahi olmayayım

Şimdi yaşamak denir buna
Aslında o kadar uzun değil namlusu kaderin
Kurşunu yaksa da
Bir menzilim var benim alnıma değemiyeceği
O kadarda değil acılarım
Kaçabilirim çocukluğumda ki gibi yine

Bazen çıkar gidersin
Ne yürek tutar insanı
Ne de yaşanmışlıklar durdurabilir
Öyle, üstüne bir ceket
Yüzüne bir ayaz alır
Çıkar gidersin kendinden

Eksik kalan gülüşün kanar yüreğimde
Yalan bir tanrının yağmur duası gözlerim
Suskundur ağıdım göğün sancısında
Eksik kalan gülüşün, acır kirpiklerimde
Oysa sana adanmış bütün poetik düşler
Odunda halvet, tapınak ateşi nöbetlerim

sokak lambalarınırının soluk hüznünde
yüzünde duru bir ifade
dudaklarında kırmızı bir ruj
başında leylak rengi bir bere
bir şarkının tınısı geliyor uzaklardan
yağmur sonrası arzuların güvercin adımlarında

Volkanlar yasla kalbini.
Engin denizlerde çırpın küçük bir balık gibi
Tutuşsun kanatların rüzgar kamçıyken gövdende
Hecelesin dudakların her anlamı çaresizce
Ah yine olmadımı
Çünkü bir fahişe kadar olamaz ruhun

Sıcak gülüşlere
Yelken açmış
Sevda denizi yürekler
Oysa anlaşılmaz
Bilinmez
Sevilmezsin