Mevsimlerden sonbahar
Ömrünü doldurmuş yapraklar,
Göçüyor bak kuşlar,
Başka bir bahara saklıyor çiçekler kendini,
Yer altına çekiliyor dünyamızın küçük misafirleri,
Şimdi gitmenin tam vakti...!!!
Dili dini ırkı bıraktım meydanda bir insan olmaya geldim.!
Senlik benlik hırkasını çıkarıp attım, özü bilen insan seven beri gelsin...!!!
Ne insan ne hayvan,
tüm canlılar için var oldu kainat,
Muhalefet güzel şeydir, Dostlar insan önce kendine muhalif olmalı,
Kendini sorgulamalı kendi içinde kendi öz eleştirisini yapmalı,
İnsan kendine muhalif olursa işte o zaman kimse kimsenin muhalifi olmaz...!!!
Sabaha yakışıyor o müjgân-ı mahmur gözlerin azda olsa uyanışını öpmek.
Gitmelerin, susmaların içinde kal demek gibi,
Yaşam savaşı veren susuz kalmış bir tomurcuk ha açtım ha açıyorum diye beklemek...
Ah çocukluğum ne çok özledim seni bir bilsen yoksulluğum gözlerinden gözlerinden öperim...
Ah be çocukluğum ne çok özlüyorum seni bir bilsen yamalı ve kirli pantolonum yırtık ayakkabılarımı elimdeki o kuru ekmeğin lezzetini...
Taş duvar evimizin önündeki küçük ince patika yolu yeşil bahçemizi talan eden tavukları annemin seslenişi,
Babamın beni manasız ve boş sevmeleri boş o bomboş bakışları ovaya karşı durup durup neye daldığını bilmediğim hayranlıkla taklit ederek izlediğim günleri ne çok özledim...
Şimdi ben büyüdüm yollar büyüdü evler büyüdü papuçlarım büyüdü mesafeler büyüdü...
Evet evet bir yerden sonra duruyorsun ve kendine soruyorsun neden...?
Nerede görsem tanırım elleri yüzleri buruşmuş insanların hüzünlerini,
Satır satır işlemişler yüzlerinin çizgilerine ve çekip gitmemişler kalıp direnmişler,
Bak görüyor musun ellerini nasıl da onarılmaya ihtiyaçları var çok emek verdikleri her hallerinden belli öpülesi öpülesi o güzel eller,
Yürüyüşünden belli hanenin yükü çocukların aşı ekmeği üstü başı tütün kokan gömleğinin yakası sararmış bıyıkları, düşler hayaller akıp giden zaman,
Muazzam bir baş ağrısı, gecenin sessizliği şehrin parlak ve kirli ışıkları, daha nasıl anlatılır bilmem ki, nesin nerdesin biraz his ettirsen varlığını çözeceğim, bütün düğümleri...
Doğduğu' yerde yaşlanmayan çocukların' nesliyiz "sıla gurbet' "uzak memleketler' düştü devrimize...!!!
Oysa hane'de yanan sıcak bir soba yetiyordu herkesin mutlu olmasına...!!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!