Bitti işte bir yaz daha
Ayışığında oturduğumuz akşamlar
Caddelere düşmüş insan tanecikleri
Dağılmışlar her tarafa, kaçar gibi
Gülüşlerimizde ki, izmaritin külleri
Pencereler kapanmış bir sonraki gün doğumuna
Güneşin şehrime vurmadığı bir anda
Başladı her şey, senden ziyade bende
Gecelerdi seni sır gibi tuttuğum yerler
İçimde doğurduğum, baktığım, büyüttüğüm
Yalnızlığımın aşkı olmuştun
Tutunacak başka dal yokmuş gibi
Nerelerdesin?
Ey gönlümün cezası!
Hangi şehirdesin, canımın sılası
Bu kadar değildi ikimizin arası
Gel ecel yaklaştı
Gel ömrümün yarası
Yaralı parmağımı kestim ilk defa bu gece
Kaza değil, isteyerek oldu
Acımadım ama izin verdim kanamasına
Aylardır görmediğim aklımla buluştum
Düşünüp hasret giderdim
Güneşe benzedim, doğmaya karar verdim
Sensizliğin suçlusunu, gözlerimde arama!
Gözlerimden umut yok gözlerim bana ama
Daha çıkmadın uykularımdan, vazgeçtiğimi sanma
Ateş düşmüş içime, elindeyse yanma
Bir zamanlar sen vardın
O zaman ben olmamıştım, hamdım
Tuttun beni bir kara bulut gibi
Yağdın inceden inceden
Sonra güneşe büründün
Vurdun! Öğleden öğleden
Yine aldı başını, süzülüyor parmaklarım
Sanki hala diyecek bir şeyleri varmış gibi
Hızla dans ediyor, yırtınıyor
Bu gecede sen kazandın!
Uykularımı rafa kaldırdım
Soğuk, pencerenin soluklarından odama giriyor
Varım diye övünme güzel
Varlığın aslı, yokluktan gelir
Karayı böyle horlama güzel
Karanın kendisi, beyazdan gelir…
Denizi yok! bu şehrin
Rengi gece gözlerinin
Siyah siyah karalı
Parıl parıl parlıyor
Yıldızların misali
Gönül senden gayrı
Şafak vakti uyandım
Dudağımda besmele
Ben nasibimi aldım
Ne olsa ondan gele
İki somun çok gelir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!