Geri döndün o büyük savaştan,
Ellerin kanlı, gözlerin yaşlı.
Kapıyı çaldın, elinde çiçekler,
Ama ben evlendim çoktan, hayırlı işler!
Bana yalvardın, “Yapma Muazzez!” diye,
“Söz, tenin pastel boya olmayacak bir daha!” diye.
Ama benim terliğim yılan derisinden,
Umrumda mı söylediklerin? Zihnim uzay gemisinden!
Kalbim yanıyor, sanki mangal kömürü,
Yelle babam yelle! Anca o görür işi.
Bütün yıllarım çöp olmuş gitmiş,
Bari geri dönüşseydi, bir işe yarardı belki!
Beni kandırmaya çalıştın minik bir saatle,
Salla babam salla! Belki rüya görürüm.
Salak gibi davranmaya devam et Muazzez’e,
Önünde çiftetelli oynayarak geçiririm düğünümü!
Ah be Müphem! Aslında iyi adamdın,
Ama boynunda her gece ruj izleri vardı.
Gömleğinde silik bir içki kokusu,
Ve salakmışım ben! Öyle mi Müphem?
Taktım adamımı koluma,
Çıktım sokağa, taktım müziği kafama.
Sen yine kapının önünde sızmışsın,
Ellerinde kurumuş güller, gözlerinde yaşla.
Ah be Müphem!
Şimdi pişmanlık neye yarar be kocacım?
Hadi git bakalım o rujların sahibine,
Ama kaçma! Yılan derisi terliğim hızlıdır!
Kayıt Tarihi : 7.3.2025 22:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Salak çapkın ve kara müpheme. (Evet müphem başka rujlarla şuan.)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!