Seferiyim aşkın gurbet şehrinde
Ziyan aklım bir adres derdinde
vefa bulmaz ömrün akşam deminde
sende gurbet oldun canın sağolsun
Çok sevdalar vurdu ama ölmedim
Sokaklar
Pazar sonrası perişanlığında
Yüz mumluk ampullerin
Hükmü kısıldı çıra gibi
Şehirdeki
Bütün eğlenceler yasaklandı
Duman karası, bir sevda bu...
Belli,bellirsiz zamanlarda görünüp;
Hiç beklenmedik anlarda giden..
Ve, her gidişinde beni böyle;
Anlamsızca mahveden;
Seher sisi gibi,bir sevda bu..
Bir yangın yeri gibi,
Cehennem kokuyor;
Bu gün yüreğim.
Her halimden belli
Bu meczub savaşta
Nasılda yenildiğim
Yüreğimde son sürgünde bir hazan
Şairim ben ayrılıkları yazan
Kalemim yürektir mürekkebi kan
Dövündükçe taşım taşım dökülür
Beyaz doruklarda şahin uçurdum
Karacaoğlandan dilim
Köroğlundandır bileğim
İlahi sevda dileğim
Yunus ile divaneyim
Anadoluda doğmuşum
Sivri burun potin`imle
Merhaba İstanbul`a
Siyah ceket Beyaz gömlek
İnmişim Otogar`a
Yol`dan geldim, yorulmuşum
Demli bir çay ver baba;
Siyah zemin üstüne,
İşlenmiş sarı güller
Tezgahı kırılası
Bu bezi kimler işler
Dudak üstünde sümük
Dökülmüş tek tek dişler
Aşılmaz dağlardan yol bula bula
Cefayı Ölümü sildim lugattan
Kalbimde aşkından sisli pusula
Sana varmak için geçtim sırattan
Bu yarım asırlık gri mahsende
Dün akşam
Sahil boylarında
Gece boyu dolaştım
Bir tanıdık yüz bir sıcak merhabaydı,
Bütün aradığım
Aslında çok şey değildi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!