benim hergün kalbim kan ağlarken doğan güneşe sitem etmemem mümkün mü
mümkün mü sensizliğine isyan etmemek
mümkün mü sensizliğine kaderim diyebilmek
hele birde böylesine sana alışmışken sensizliğine seni sormadan acılarımla dalga geçmek
mümkün mü sensiz yaşamak mümkün mü sensizken yaşıyorum diyebilmek
daha doğrusu haram oldu galiba bu dünya da bize gülmek
her sözümde mana aramak gibi ümitsiz bir olgu taşır yalnız kalbim
neden önünü henüz göremezken umuda yelken açmaya kalkışır yarınların da ötesinde
ne dediğini bilemez oldum yalnızlığının (müebbet mi bilinmez) karanlık zindanlarında bi çare kalbim ne söylese, ne dese boş,ne dese çıkmaz yolları düzlüğe:
hasretinin ateşi küllense bir,bir gelsen beklenen o sonsuz ümitle
dudaklarımdan dökülen dualarımın kadrine
acınılacak halde bi çare kapansa yaralar ve sen,sen,sen sadece sen:
ah bir dönsen kaybolup gittiğin,peşine takılıp sürüklendiğin bensizliğinden
bir gelsen umudumun sinesine,inatla ve bir daha asla dönmemecesine
ah be bi tanem daha ne dileyeyim uğrunda ölmenin ötesinde
avuçlarımda geceden kalma yıldızlar az sönük azıcık ufalmış mı ne..hasretinin gölgesinde
azıcık ölüme yaklaşır gibiyim azıcıkta ölümüne sevmenin özgürlüğüyle..
bende ki sensizliğine yüklenircesine
birde umarsızca ve inatla doluşu yok mu şu gözlerimin susturamamanın ötesinde
ağladıkça utanmak bi yere, zaten beni inciten değil mi ya söz dinlemeyişi
hani her damlada bir adım daha uzağa iter gibi seni
hani sende sevdin ya beni, belki acıtır seninde kalbini:
kıyamam ben sana bi tanem yüreğimin ta içii
sen uzaklardasın ben terkedilmiş umutlarla kardeş
biri bin,bini milyon sana doğru attığım her adımın yüreğimde ki işkencesi
ben oldum sensizliğinde seni durmadan dilenen, söz dinlemez umutların yegane dilencisi : hani şu anda her yazdığım satır şiir oldu sanki
sanki sana kendimi, ne çektiğimi değilde; yüreğime bir şeyler kazıyorum zoraki
ahh be güzelim ah be canımın içii
sensin benim gönlümün kraliçesi
sensin beni ben yapan, bana sevmeyi, insan olmayı öğretenin ta kendisi
sensin beni aydınlatan sonsuz güneş ve sensin yarınlarımın tek sahibi
hani bir doğsa güneş ve sen dönsen gittiğin o yolda ve tam o noktada izinden
daha ne diyeyim ne demeliyim bilemedim ki
nasıl özledim bilemezsin ebedi istirahati
bu beden taşıyabilir mi dersin bu acıyı, bu çekilmez sensizliğinin yüklediği çileyi
hani döneceğini bilmesem çekip giderdim bu dünyadan bir kabre koyupta bu bedeni
ama biliyorum ve sonsuza dek güveniyorum sana birgün elbet döneceksin bana geri
işte o gün tekrar döneceğiz eski günlere yeniden ve yeniden yaratacağız sonsuza kadar yaşatacağız bu sevgimizi
ENGİN ERGEN 13.03.2011
Engin ErgenKayıt Tarihi : 13.3.2011 22:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Engin Ergen](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/03/13/mumkun-mu-e.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!