Arayış ve kaçış
Bu şehrin zifiri karanlığında kayboluyor yalnızlığım,
Gün gibi aşikâr duruyor yanı başımda çaresizliğim.
Kulaklarımda gençlik yıllarımın sevda tınısı
Yüreğimde bir yığın kor ateş ve yanmışlığım
Yol yorgunu zamanlar devşirdim yokluğunda,
Kayıp kentlerin, izbe sokaklarında
Adını sayıklıyorum,
Adın bile yaşamama sebep
Bir nefes olup doluyor yokluğun içime
Her nefeste biraz daha sen oluyorum
(Van depreminde hayatlarını kaybeden öğretmenlerimize ithafen yazılmıştır.)
Uzak diyarlardan gelmişlerdi,
Uzaklara inat, yüreklerine komşu bildikleri bu şehre.
Yapacak çok işleri,
Büyük düşleri vardı.
Küçücük yüreklerin büyük kahramanlarıydı onlar…
Neden buruk bir tadı olur hatıraların?
Niçin yürek burkar, geçmişin yaşanmışlıkları?
Dünün götürdükleri midir aradıklarımız?
Yoksa bugünün getiremedikleri midir yitiklerimiz?
Mazi bir tebessüm şarkı tatında,
Hayallerim vardı yarınlara dair
Şimdi çok uzaklarda,
Sisli bulutların, yüce dağların ardında…
Kaybolmuş, yitik Atlantis misali.
Ne yeri, ne yönü belli…
Gün, gündüzü sırtlayıp
Geceye yürüyorken,
Hatıralar solmakta,
Kızıllığın koynunda.
Kaybolup zihnimde eşya,
YORGUN SEVDALAR
Yitirilmiş sevdalar yüklü yüreğim,
Istırabın acısını ayrılığın busesinden tattım.
Gidişinden bu yana kan kusar kalemim,
Martıların adına resmettim hayalini,
Gözlerin İstanbul gecesi
Ruhumu aydınlatan.
Toprağa susamış rahmet bulutu,
Sükûtun gizinde bir sır gözlerin.
Geceyi okşayan yağmur serinliği
Bir buse, titreyen şehrin ışıklarına…
ÇAREM
Yürek yangını zamanlar devşirdim gittiğinden beri,
Uzak ülkelerin kayıp kentlerinde, yalnızlığımı kovaladım.
Çaresizliğime bir sen aradım
Her andığımda adını,
Harlandı dev körüklerle içimdeki yangın.
SEN GİDERKEN!
Sen giderken bu şehirden,
Yüreğime zemheri ayazlar çökmüştü.
Lal oldu duygularım,
Nefesim buz kesmişti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!