Mülteci Ve Yeryüzü Meleği Şiiri - Ozcan ...

Mülteci Ve Yeryüzü Meleği

MÜLTECİ VE YERYÜZÜ MELEĞİ

I

Gölgede sensiz ve sessiz geçen günlerin mahteminde

Şimdi tanımı inkar bir halkın halkasında sallanıyor özgürlük

Yeryüzü meleği

Yerin sahibi biz olsak diyorum

Göklerin sahibi kalbimiz

Sonra karşılıksız aşklara dönüşüyyor ansızın tüm yaşam

Durmadan söylediğim ve ezberlediğim

Bir şarkının nakaratına takılıyor aklım

Anlamsız yaşamların buruşmuş gülumseyişlerinde

Kendimi ve seni arıyorum

Ve hiç tanımadığım acılara açılıyor gözkapaklarım

II

Hangi yüzün kaçını hüznünde gömülüyorum

Bilmiyorum

Dokunamadığım yağmur damlacıkları düşüyor

Gizeminde kaybolduğum lüle lüle saçlarına

Oysa seninle başlardı şafağın ilk sancıları

Adına sömürge dedikleri halkımın

Yitip giden çığlıklarına çıldırıyorum

Ve susturulmus bir kalabalığın ortasında

Sesime yaslanıp seni seviyorum diyorum

Adına seyran dedikleri

Yaralı bir tılsım gibi seni kaybediyorum

Kaç mevsim sensiz kanatlandı gökyüzünde kuşlarım

Ve kaç tanımlanmamış sevgilere örtündü yıldızlarım

Bilmiyorum kaç kez...

Kış gecelerinin sorgusuz yargısız gezinenleri

Renkler ve sesler çoğalırken görünmez güzelliklerde

Adına yeryüzü melegi dediğim

Faili meçhul cinayetlerde görüyorum sevgimi

III

Bir yabancıyım şimdi sokaklarında gezindiğim

Oysa ben

Güne bende unuttuğun gülüşlerinle başlardım

Umarsız bıraktığın çiçeklerini dalımda

Şimdi özlemini çekiyorum sıcaklığında sevginin

Ki bana kapattığın kapıların ardında

Sana tanımı imkansız serüvenler büyütüyorum

Bütün otobüs saatlerini biliyorum

Okul çıkışlarını ve serseri yüzler sakladığın düşlerini

Gölgesinde yaşadığın

Sevdasına aldanıp dittiğin

Başka tutkulara kapılırdın

Şimdi ben

Her akşam sahipsiz çığlıklarıma gözyaşı akıtarak

Kayıp giden ışıkların sarı renklerinde buluyorum seni

Dudaklarina kırmızı güller ve öpüşler deydirdiğim

Karartılmış aşkların öksüz bakışlarında

Bütün ihtimalleri sende topluyorum

Sen yaşanmamış ve tanımsız kalıyorsun sınır çizgimde

Adına sevmek dediğim

Yalan yalnış solgun bir ömrün son çırpınışı oluyorsun

IV

Büyük fırtınalar sonrası

Kuytuluklarına çekilmis derin sularda

Avuçlarıma sürdüğüm yüzüm düşüyor ufkuma

Anlamım sen olmalıydın diye düşünüyorum

Anlamsızlık ise hiç kimsenin bilmediği sevincim

Yeryüzü meleği

Tarihi işkal bir halkın kanayan yüreğinde

Beni günlerin aşkı için sevmeliydin

Yada hiç görmeden ve tanımadan

Kırılmış bir dal gibi yalnızlığına bırakmalıydın

Şimdi sonu belirsiz bu coğrafyaların kıskacında

Kendi esaretimle ve bendeki senle yaşıyorum

Alplerin kucağında

Gönlümün erişilmez sıcaklığında

Kulaklarıma ulaşan her çan seslerinde

Şavkı çürümüş yaşamları sorguluyorum

V

Sevişmeler de çoğaltır bizi

Sevgiler de tanımlar bir ıssızlıkta

Nasıl kanadıysa ilk kurşun yarası

Nasıl titrediyse bir gerillanın türküsü

Umuda çığlık olmak gibi

Seni bütün halkların diliyle konuşuyorum

Seni söylenmemiş ezgilerde haykırıyorum

Ey gökyüzü savur yeryüzüne acılarımı

Ve tanımla hayatı suskun bakışlarında gizlenmiş

Bir mültecinin aşka yenik yaşama dolu coşkusunu

Ozcan Atac
Kayıt Tarihi : 15.2.2008 22:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ozcan Atac