Yıkık bahçe duvarlarının dibine
Sürmeli dutumun yerine
Derin bir çukur kazdım
Bütün anılarımı
Ve kırk yıllık sevgimi gömdüm
Üstüne püynerler diktim
Aynaya baktım
Göz bebeklerimde sen vardın
Gözlerimi yumdum
Yüreğimin içinde seni gördüm
Birden depremleri yaşadım
Senin göz bebeklerinde ben yoktum
Kalbim tartıya koysam seni
İki yüz elli gram ya gelir ya gelmezsin
Yumruğum kadar bir şeysin
Ama işin büyük
Alanın öyle büyük öyle büyük ki
Dünyalar senin içinde
Yüce dağların yamacında bir kardelen
Boynu bükük gururlu çiçek
Yolcusu bir gün gelip alacak
Onu mutluluk diyarına götürecek
Mutluluktan ayaklarını yerden kesilecek
Pembe bulutların üstünde uçuracak
Geçmişi geri getiremeyeceğime göre
Islak anıları bir tarafa bıraktım
Keşkeleri de hayatımdan çıkarttım
Yoksa
Çekilmiyor bu hayat
Ruhumun derinliklerine gömmüştüm
Benim aşkım büyük okyanuslar
Senin aşkın bir su damlasıymış
Yüreğimdeki hasret yanardağlarca
Bana hasretin kum taneleriymiş
Sevgim bahar dalları
Sevgin hazan yapraklarıymış
Çağla gözlü canım BABAM
Benim BABAM
Sabahleyin şafakla evinden çıkar
Güneş batarken dönerdin
Çağla gözlü öksüz BABAM
Yavrularını özenle büyüttün
Parlayan bir yıldızın ışığında
Yalnızlığımı yaşıyorum
Kayan bir yıldızla avunuyorum
Sana iyi uykular dedim
Selam gönderdim aldın mı?
İçim alev alev
Günlerim çıkmaz sokak
Düşüncelerim karma karışık ebruli
Yüreğim batan günün kızıllığına bürünmüş
Bedenim kutuplar kadar soğuk
Yalnızım üşüyorum
Kim ne derse desin yapayalnızım
Vicdansız bir gün kaybolacaksın
Kara topraklarda
Her yanını yılanlar gibi rüyalar sarmış
İnan üzülüyorum sana
Riyakar seni de kendine benzetmiş
Kendini çok başka göstermek istiyorsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!