Karşıdan bakınca gülü andırır
Deli divâneyim gördüm göreli
Pür alev sevdası yakar yandırır
Bu zâlime gönül verdim vereli
Gözümde hayâlin gezinir durur
Güzelim yine mi karalı geldin
Yas tutmak sana yakışıyor mu
Ezdin ciyerimi bağrımı deldin
Fakirlik kurgusu pekişiyor mu
Neden bu gün karalara sarıldın
Her işte adil ol şeytana uyma
Kavanoz dipliyi şutlatma sakın
Baldırı çıplağın sırtını soyma
Sabır taşlarını çatlatma sakın
İyiyi güzeli kendine yorma
Gönül oyun oynaş peşinde gezer
Olmuyor kendime gelemiyorum
Uslu dur dedikçe kudurur kızar
Bu derdin çaresin bulamıyorum
Affet beni affet affet Allah’ım
Sürekli çalışırım gergefimin başında
Hâlis altın telidir bu tezğâha ıydığım
Aşık gibi koşarım hayâlimin peşinde
Allâh’ın yasasıdır titizlikle uyduğum
İpekten de incedir tezgâhımda dokunan
Düşünüyorum!
Bir insan, bir toplum düşünüyorum!
Duyguları dumura uğramış
Kaskatı madde, obur bir iştah!
Dizginleri azıya almış değirmen, biteviye öğütür!
Doyumsuz ve saldırgan bir vampir!
Aşkın kadim töresini
Bilip de unutamazsın
Alma gönül yârasını
Alıp da unutamazsın
Kahve kara çakır gözler
Oy dedikçe ocak ocak göz verir
Bağrımı yalımı bürüyor dostlar
Gönül ocağında taş toprak erir
Yangını yüreğe yürüyor dostlar
Ne kurşun ne paslı kama yarası
Ah dedikçe kara bağrım yanıyor
Çam özünden çıkmış çıralar gibi
Yavaş yavaş kaynayarak kanıyor
Kapanmak bilmeyen yaralar gibi
Yanmış yürek dilik dilik dilinir
Biraz dinler misin beni ey nefis
Ateşe yakınca yatma yanarsın
Varlık darlık sınar seni ey nefis
Azıp şaşıp haram tatma yanarsın
Garibi haklama hakkı saklama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!