(Muhiddin-i Arabi’den Şiirler: 4) Sadakat

Ali Oskan
302

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

(Muhiddin-i Arabi’den Şiirler: 4) Sadakat

Sen Hakk’ı halktan ayırarak halk tarafına sapma;
Onu hem tenzih, hem de teşbih ederek,
Sadakat makamında dur;
Halka Hakk’tan başka libas,
Giydirerek halk yönüne bakma;
İster ‘cem’ (birlik) makamında,
İster fark (ayrılık) makamında ol,
Eğer bunlardan biri belirirse,
Hepsi ile de zafere erersin.

Sen ne fani olur, ne de baki kalırsın,
Ne mahvedebilir, ne de yaşatabilirsin.

Sana gelen ilham, başkasından gelmez,
Sen de bunu başkalarına vermezsin.

* * * *

Hakk’ın yalnız va’dinde olması tarafı kaldı.
Ceza tehdidinme sadık olduğuna dair,
Açık bir alamet yoktur.

Küfür ve isyan ehli cehenneme girseler de,
Orada kendileri için bir zevk ve lezzet vardır.
O da onlar için cennettir.

Ancak onların cennetleri,
Huld cennetlerinin nimetlerine benzemez.
İkisi de birdir amma,
Aralarında tecelli farkı vardır.

Onların cennetine tatlılığından dolayı azap denir.
Bu azap sözü, onda gizli olan lezzet için,
Bir kabuk gibidir.
Kabuk ise özü koruyan bir şeydir (*) ...

(*) Arap dilinde azab, azb kökünden gelir. Azb, tatlı ve şirin demektir. Şu hale göre azab ehli için Cehennem, alışkanlıktan ileri gelen bir zevk yeri olacaktır. Fakat buradaki tecelli ancak Celal isminin tecellisidir. Cennetteki tecelli ise cemal isminden olacaktır.

(Fusus'ül-Hikem'den.)

(20. Şubat. 2007 - İzmir)

Ali Oskan
Kayıt Tarihi : 20.2.2007 10:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Gözükara
    Mehmet Gözükara

    Paylaşıma vesile olan yüreği kutlarken, Allah, Allah dostlarının şefatından bizleri mahrum eylemesin...

    'Sana gelen ilham, başkasından gelmez,
    Sen de bunu başkalarına vermezsin.'

    Sanki biz şairiz diyenlere tembih edilmiş altın yaldızlı tafsiye...

    Saygılarımla kardeşim...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ali Oskan