Muharrem Kuşburnu ile Erkeğin sesi-2 (Mi ...

MUHARREM KUŞBURNU
“ERKEĞİN SESİ” Programını sunar…

-Değerli konuklarımız ve Televizyon başındaki değerli seyircilerimiz Erkeğin Sesi programına hoş geldiniz. Muharrem Kuşburnu hepinize saygı ve sevgilerini sunar efendim.

Alkış sesleri arasında Muharrem Kuşburnu ellerini havaya kaldırarak konuşmasına devam etti.

- Efendim, gördüğünüz gibi geçen haftaki programdan sonra başımda sargı olsa da, sağ gözümün rengi biraz değişse de yine görev başındayım.

Seyirciler hep bir ağızdan:

-Geçmiş olsun Kuşburnuuuu!

- Sağolun efendim sağolun. Çok teşekkür ederim. Bu haftaki Erkeğin Sesi programında bir trafik polisimizle bir sürücü arasında geçen olayı yansıtmaya çalışacağız. Trafik polisimiz sayın Hulusi Afetmez. Hoş geldiniz Hulusi bey. Diğer yanda araç sürücüsü Cevdet Hızlıgeçer. Siz de hoş geldiniz Cevdet bey. Olaya istemedikleri halde karıştıklarını söyleyen iki konuğumuz daha var. Hasan ve Hüseyin Yoldangeçer kardeşler. Efendim sizler de hoş geldiniz. Sizden başlayalım sayın Hulusi bey, olayı ilk sizden dinleyelim.

- Efendim, yanımdaki devriye arkadaşımla trafikte dolaşıyorduk. Derken kırmızı ışık yandığı halde bu arkadaş durmadı ve yoluna devam etti. Biraz ileride aracı durdurduk ve arkadaşa neden kırmızı ışıkta geçtiğini sorduk. Beyefendi ise sarı ışıkta geçtiğini söyledi.

- Tamam Hulusi bey.Şimdi de araç sürücüsü Sayın Cevdet Hızlıgeçer’den olayı dinleyelim.Buyrun sayın Hızlıgeçer!

- Muharrem ağabeycim.Ben sarıda geçtim diyorsam sarıda geçmişimdir.Şimdi ben üstünüzdeki yeşil cekete nasıl mavi ceket derim ki? Ben geçerken yanan sarı ışık geçtikten sonra kırmızıya dönüşmüş olabilir. Ona bir şey diyemem yani..

- Cevdet bey, benim üstümdeki ceket kahverengi.

- Her neyse yeşil veya kahverengi...

- Tamam efendim. Siz pek renk ayrımı yapmıyorsunuz anlaşılan. Şimdi Yoldangeçer kardeşlere dönüyorum. Sayın Hüseyin Yoldangeçer.Olayı anlatırmısınız?

- Muharrem bey, ben ve kardeşim tesadüfen oradan geçiyorduk.

Muharrem Kuşburnu Hüseyin Bey’in sözünü kesmek zorunda kaldı.

- Özür dilerim, sözünüzü kesmek zorundayım. Çünkü bir son dakika haberi aldık. O haberi verdikten sonra yine konumuza döneceğiz.

Konuklar ve seyirciler pür dikkat Muharrem Kuşnuburnu’nu dinlemeye başladılar.

- Sayın konuklarımız, seyircilerimiz ve televizyon başındaki değerli izleyicilerimiz, biraz önce aldığımız bir haberi sizlere hemen sunacağız. Şimdi reklamlar diyerek sizleri meraktan çatlatmayacağız. Burası Erkeğin Sesi programı…

Alkış sesleri bütün salonu kapladı. Seyirciler “Kuşburnu…kuşburnu” diye tezahürat yapıyorlardı. Muharrem Kuşburnu devam etti.

- Evet… Biraz önce aldığımız bir habere göre İzmir Karşıyaka vapur iskelesinin karşısındaki yaya geçidindeki kalabalıkta iki yaya çarpıştı.Yayalardan biri yere düştü. Düştüğü yerden kendisine çarpan kişiye “Dikkat etsene be kardeşim! ” diye söylenirken çarpan kişi olay yerinden uzaklaşmayıp özür diledi ve elini yerdeki kişiye uzatarak kalkmasına yardımcı oldu. Böylece olay tatlıya bağlandı ve hatta çarpan kişi yere düşen kişiyi çay içmeye davet etti. Evet, sevgili izleyiciler çarpan kişi harbi delikanlıymış. En azından kaçıp gitmemiş yani…Şimdi tekrar programa dönüyorum. Evet Hüseyin bey sizi dinliyoruz.

- Dediğim gibi olay yerinden tesadüfen geçiyorduk. Bir de ne görelim ki …

Trafik polisi ve sürücüyü göstererek;

- Bu arkadaşların arasında bir tartışma var. Konuşmaları aynen aktarıyorum.

“ – Kırmızı da geçtiniz beyefendi!
- Hayır…ben geçerken sarı yanıyordu memur bey...
- Bakın sarı da olsa geçemezsiniz ki siz ise kırmızı da geçtiniz.
Ceza yazmak zorundayım.
- Memur bey … Sarı
- Hayır …Kırmızı
- Sarı
- Kırmızı…

- İşte böyle Muharrem bey. Polis arkadaşla sürücü arkadaş birbirlerine “Sarıııı- Kırmızııı”
diye bağırdıkça ben de muziplik olsun diye “En büyükkkk” diye bağırdım. Kardeşim de “Cimmm Bommm..” diye karşılık vermeye başladı. Derken etrafımıza insanlar toplanmaya başladı. Kalabalık arttıkça tezahürat sesleri daha güçlü çıkmaya başladı…

-Allah aşkına… Ne olur burada da bir canlandırma yapalım. Haydi Hulusi bey!

- Beyefendi biz görevimizi yapıyoruz.

- Biliyorum Hulusi bey ama o ortamı buradaki konuklarımıza ve televizyon başındaki izleyicilerimize yaşatmak istiyorum.

Cevdet Hızlıgeçer Hulusi Afetmez’e dönerek;

- Memur bey, hala neden ısrar ediyorsunuz.Ben sarıda geçtim. O an zaten duramazdım.
- Hayır efendim.Kurallara uyacaksınız. Kırmızıda geçtiniz.
- Sarıydı memur bey!
-Hayır kırmızıııı!
-Sarııı…
-Kırmızıııı…

Yoldangeçer kardeşler;
-En büyükkkk…
-Cimmm Bommm…

Derken seyirciler arasından bir kişi;

- Re re re r a ra ra Gassaray… Gassaray …Cim..Bom..Bom..

Diye tezahürat yapmaya başlayınca diğerleri de onu izledi. Salon cimbom sesleri ile çınlarken başka bir grup;

- Beşiktaşım sen çok yaşa … Canım feda olsun sana…

Diğer bir grup boş durur mu;

- Lal lal lal lal la Fenerbahçe…. Lal lal lal lal la Fenerbahçe….

Salondaki seyirciler Muharrem Kuşburnu ve konuklarını izlerken şimdi ise tam tersi Muharrem Kuşburnu ve konukları şaşkınlıkla seyircileri izliyorlardı…

**********SON***********