Selam ile,
1966 Malatya doğumluyum. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gerede MYO Bilgisayar programlama bölümüden mezunum.
Evliyim ve iki çocuğum var. Halen resmi bir kurumda çalışmaktayım. Ankara'da ikamet etmekteyim.
Edebiyat 'Şiir' alanında duygu ve düşüncelerimi kaleme almanın hazzını sizlerle paylaşmak adına sitemizde yazmaktayım...
Selam ve Muhabbetle....
Hani hatırlar mısın bir zamanlar güneş ışıklarını kanatları altına alırken, gökyüzüne yayılan gecenin hüznü henüz kendini ortaya çıkarmamış, ve sen bir yalnızlığın masasında bir demin huzurunu yudumlarken…
Bilebilir miydim gözlerimin sessizliğinde bulabileceğim bir sabah seherin esintisinin işte budur diyebileceğimi
Bilemem gözlerimin alabileceği uzaklığın yahut ondan daha yakınında uçuşan gençliğimin hayallerini seyredeceğimi
Bazen kaldırmaktı ellerimin ulaşabileceği uzaklığa Ademin seslenişiyle duyurmaktı sessizliğimi bozan haykırışımın çığlıklarında
Ben bunu hep yaptım devam ede gelen bir dönüşün ardından hiç uslanmayacak ve arkama bile bakmaya cesaretim olmayacak kadar
Bazen olur ya dağlara doğru koşmak ve bağırmaktı sesimin götürebileceği uzaklığa kadar
Özlem mi asla belki tutkuya dönüşmüş sevdaydı
Kanatları altında yeşeren tohumu avuçlarında tutmak
Belki saflığın kukusunu yeniden yaşamaktı hayatı paylaştıklarıyla
Bir buluşmaydı dirilişin şekillenişi etrafında
Başını kaldırmak istediği anlar vardı
Kapıyı çekip çıkmak istediğim anlar oldu
Arkama bile bakmadan
Bir özlemdi sevdiklerimden ayrı kalmanın hasretiyle
Birilerini görmek bir yalnızlığı paylaşmaktı
Yahut demli bir çayı yudumlamaktı
Bir baba deyişi vardı
Yakınlaştırmak istediği uzaklığın özlemiyle
Sarılmaktı vücut bulduğu insanın kollarında
Belki bir yarısını tamamlamaktı
Bir şükrün kaçınılmazlığıydı
Kendini takip eden gölgesinin önünde
Kalemim elimde sen bir kaçışın pençesinde
Bekliyordum
Kalemimin çağrısına cevap vereceğin hayaliyle
Kıskanmaktı güneşin üzerine doğduğu ışıklarında
Sende doğmak gibi
Biraz geç ama anladım
Sevdiklerimin yokluğunda beklemenin anlamını
Bir hengameydi belki kendime gelme çabasının bende uyandırdıkları
Kavuşacağım anın hayaliydi
belki Koşmak ve yakalamaktı
Bir sesi duymak istediğim anlar oldu
Yıldızların ötesinde
Yahut bana yakın bir durakta
Bir elin uzanmasını istediğim anlar oldu
Yerden kalkmak ve yürümek için
Kara dediler O suçlu!
Biri onu asalım dedi
Diğeri hayır bu onu yüceltir
Sonra dediler en iyisi onu zindana atalım
Ve alnına yazalım ki suçu gölgesi gibi kendisini takip eder olsun
Yine yalnızlığın kolları arasındayım
Ne aralayabileceğim bir penceremin kanadı kaldı
Ne de kapımı çalacak bir elin tok sesi
Bilemezdim hasretin yalnızlığımın güneşe bakan tarafı olduğunu
Hep bir yanımın yere bakan tarafını yaşıyorum
Artık tesellisi kalmadı
Ne yumuşak bir ses de dökülen dizelerinde ki gerçekte
Ne de sevginin gözyaşlarında ki ıslaklığında
Belki geç kaldım kim bilir
Yine hislerime yenildim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!