Sensiz solan yaprakları,hâlâ sulayan bir şair
belki aşk uyurken gösteriyor bana gözlerini
elimde kalemim bu gece
aynı havayı soluyormuşcasına düşlüyorum seni
nefesin nefesim oldu bu gece
kendi gözyaşlarının üzerinde süzülen gemi
gidişinde gelecek arıyorum çaresiz
gitme burada üşüyorum kefensiz
gecelerde yine intikam var
acılarım gözümde canlanıyor sessiz
mum ateşi aydınlatıyor harfleri
sebeplerim doğdu yine gözlerime doğru
sorularım gittiği her limanda boğuldu
çevremdeki herkesin düşüncesi doğru
yanlış olan yalnız bendim
ben de kendi içimde kayboldum
gereken şeylerin zamanı geçmiş
yanlış anlama ben değil ruhum içmiş
yolum düz mü ben savruluyorum
kaderimle baş başa kalmış avutuluyorum
şimdi gözlerimi yeniden sildim
ve bu sefer her şeyi daha net görüyorum
29 Kasım,soğuk bir kış günü dünyaya daha dünya nedir bilmeden gözlerimi açmışım ve ardından ağlama sesleri mutluluktan akan gözyaşları diye devam eden bir süreç var ta ki yirmi bir yaşıma kadar.Evet bugün geçen yirmi yılın hepsini tek tek film şeridi gibi gözümün önünden geçirip ders alma vakti benim için.Her yıl yaptığım gibi.On sekiz yaşımı heyecanla beklediğim günler aklıma geliyor da açıkçası büyüyor olduğumu hiç bu kadar hissetmemiştim.Yaşım gereği duygularım da karışık,mutlu olduğum zaman ile üzüldüğüm zaman arasında bazen hiç zaman olmuyor.
Bugün itibariyle sevdiğim herkes yanımda,yarını bilmiyorum.Yarını görememek değil mi zaten bu günleri özel kılan...
Duygularımın yoğunluğunu kelimelerime dökmek bana da bazen zor geliyor ama şunu söyleyebilirim ki yaşamak bir seçim olsaydı seçmezdim,seçim olmadığı için ben de yaşamayı seçiyorum...
Mum ışığının yerini tutmuyor elbet
Dizilmiş sokak lambaları karşıma
Kısılmış gözlerime yansıyor yine güzelliği
Gündüzlerle değil ki derdim
Geceleri çıkıyor karşıma
Bana yazdıran nedir ki
Bendeki sözler tükendi Be sevgili,
Yazamıyorum artık seni,kendimi,
İkimizde en aksâ da iken,
Bulamıyorsun beni...
Ferhat seviyordu Şirin'ini,
Aşkın aslını kimse bilmiyordu aslında
Herkes kaybolmuş kocaman yalanların arasında
Yollar uzun belki dağlar karlı
Ulaşamıyorum,kavuşamıyorum
Özlüyorum ama tutunamıyorum
Kayıp gidiyorum rüyalarımda
Ne çok şey anlatırdı hiç konuşmadan
Bazen sesini bile yükseltirdi kaşlarını kaldırarak
Karaladığım kağıtların üzerinde bir kafes
Ve hapseder beni ciğerinde aldığın her nefes
Yine iç çektim
Biliyorum hiç sevmezsin
Bi nefes daha aldım sigaramın dumanından usul usul geri verirken sanki bir film sahnesi gibi geçiyor hayatım gözlerimin önümden naaşını kaldırmışlar bazı kalplerden,teslim olmuş bazılarına ikna etmiş birkaç kimseyi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!