Akşam olunca iner bir garip sessizlik,
Ağlamaya başlar tüm mezarlar,
Ne geleni var ne gideni,
Unutulmaya yüz tutmuş garip mezarlar,
Dün biri daha geldi,
İki çift davaya sanki onlar buraya gelmeyeceklermiş gibi,
Solan bir yaprak gibi gönlüm, seni her hatırladığımda, nasıl gelmiştin ve nasıl başlamıştı o tatlı rüya.
Şimdilerde sensiz açıyorum gözlerimi sabaha güneş dargın girmez ışığı penceremden odama.
Daha kaç acının sınavından geçmem gerekiyor senin için bilmiyorum... Duygularım darma dağın ben sana geldiğim gün sen çoktan gitmiştin benden...
Sana bu son ve elveda demeyi çok isterdim ama her demek istediğimde o efsunlu gözlerin gelir aklıma, o elma
Yanaklar, kiraz dudakların yakar dudaklarımı. Seni son bir defa olsun görmek isterdim, o efsunlu gözlerini, şimdilerde öpemediğim o kiraz dudaklarını dokunup tenine seni ezberlemek isterdim ama yoksun kaç kere ayla güneş yer değiştirdi bilmiyorum sen hala gelmedin.
Bilmiyorum yüreğim bu kadar açının sınavından neden geçti sen diye mi? Ama sen yoksun o efsunlu gözlerin yok yüzüme bakacak bekle diyecek o dudaklarının kıpırtısı yok işte, sensizliğin acısı yüreğimde volkan, yokluğun bu kadar çok geldi artık dayanılmaz acılar içinde yüreğim döneni beklemekte.
Gözyaşların kalbime aktı ılık ılık,
Ürperiyorum sokaklarda gezerken,
Bir daha ümitle gelemeyecek ayaklarım,
Seni görebilmek için bu şehre,
Sen yine aklımdasın unutamam,
Unutmak mı? Nafile,
Gözlerim yangınlardan arta kalan gözlerim,
Suskundu gece yalnız gezinirim sokaklarda,
Kimseszdi sokaklar bir ben vardım,
Seni bekleyen solan bir çiçek gibiydi gönlüm,
Sen yoktun,
Gece başlardı şehrinde sessizdi etref,
Şimdi yalnız ve kederli bakışlarım,
Odamın duvarı yalnız ben yalnız,
Saatim yorulmuş yel kovan gitmek bilmez,
Şimdi uzaktan izliyorum seni,
Öylece bir tepenin yamacından,
Yüreğimde hep bir şeylerin eksikliği,
Bir hasretle bir kader eklerde gönül,
Bülbülün güle döktüğü kana ağlar gözlerim,
Hicranıdır aşk mıdır bilmem,
Gülün dikenidir feryadı figan ettiren,
Ben bilirim aşkı feryadı gönül,
Bülbülün aşığı o güldür ağlarım,
Sana uzaklardan yazmanın o vurgunluğu duruyor hala göz bebeklerimde bakışlarını özledim sevdiğim
Saatlerce bakışmalarımızı
Şimdi vuruk bir kış sabahı
Rüzgâr kapımı dövüyor da dövüyor
Gitmek zamanımıdır sence sevgili
Dünya sürgünümü uzattın benim.
Şimdi uzaklarda bir bahar gözlerin,
Suskun bir o kadarda kederli,
Konuşmaz sanki lal olmuş dilleri,
Hüzün gözlerinden akarken denize,
Kızıl mavi bir Gökkuşağı açıyor üstünde,
Ey geceye ismini veren sevgili,
Sen bakışlarını bende bırakarak kaçan sen,
Sana sevdalı yüreğimi bir hiç ugruna bırakan,
Git artık kalma bu şehirde,
Benim öldüyüme say,
Gün gibi sende hatırlarsın sana yazdığım onca şiiri,
Bir hiç ugruna beni bunca yıl oyalaman,
Sonbahar son yaprak dökümünü yaşıyordu,
Ansızın çıktın karşıma,
Özleri bir ok misali saplandı kalbime,
Nerden çıktın ey nakışlı güzel,
Ansızın girdin kanıma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!