Muhammet Bahadır Çetin Şiirleri - Şair M ...

Muhammet Bahadır Çetin

melekleri küle çevirmiş bakışın nârlarını
harların hevesinden çalıp yakmaya geldim

şirk ummanında boğulmuş cehlin sözlerini
gözlerin görkeminden deyip yıkmaya geldim

Devamını Oku
Muhammet Bahadır Çetin

uçurtmaları değil gökyüzünün gezdirdiği
sam amcanın uçakları, bomba kusan
yanan vatanına elleri
zorla bastırılan
yalvarırken küçük dili
titreyip kızaran

Devamını Oku
Muhammet Bahadır Çetin

donukluğum, güneşten bahtsız beyaz mermerin dokusu
parmaklarımdan tüten, kül değil cennet kokusu
fayihası döktürür cennet artığı güllere gözyaşı
yapraklarında ikram, süzülür durur mezarlık papatyası

nedametim, ilk yaprağı döken rüzgarın rücusu

Devamını Oku
Muhammet Bahadır Çetin

delaletim; kasvetin et, kemik ve kanla tezahürü
mezarlıkta unutulan çocuğun
alnındaki ölüm mührü

hakk kitabında tasviri aşikâr bir hâl üzere
yağmurlar yağar gözlerin

Devamını Oku
Muhammet Bahadır Çetin

ey sen!
avcunu avcuma kapadığında
yanan kağıtları söndüren
ne olur kağıtlarımı harlama

ey sen!

Devamını Oku
Muhammet Bahadır Çetin

çangan'da saray basan 40 çeriler
ötüken'de turan kuran tanhu mete'ler
aral'da destanlar işleyen korkut dede'ler
düşer aklıma, utanırım

bedr'de kılıç savuran pîr ali'ler

Devamını Oku
Muhammet Bahadır Çetin

isli pencerenin, meyranın cesasetine aldırmadığı yerden
yek gününü, güldanın yegane ziynetini ketm ile geçiren
pervanegânın tozlu kanatları, sair gül ehlini çürüten

kademlerine sayısız kesi, ikram temaşahanesinden
gönle uyku vehmi, mutlak gelecek avare ezgisinden

Devamını Oku
Muhammet Bahadır Çetin

sivri günahlarımla kazılmış rüyalarda
sevaplarımı çaldırdım
yorgun tövbelerimi çakıp
tabutumu sıkamadım
boşluğa saldığım çığlıklarla
adını çağırıp hududumu yardım

Devamını Oku
Muhammet Bahadır Çetin

giryeleri donar göklerin, derdime ağlarken
karlar altında kalmış serseri adımlar
gözlerim gözlerinden köşe bucak kaçarken
ab-ı hayatı değil ruhum ruhunu arar

zalim yeislerimin pusularına, yaralarımla tutulurken

Devamını Oku
Muhammet Bahadır Çetin

seni sorarım yıldızların görkemine
ağlarken sönmüş her huzmesine
yaratılmışın en cisimsiz köşelerine
şark ile garbın gurbetine, seni sorarım

seni sorarım yavruların miladına

Devamını Oku