Yar sevince coşar, gönül bülbülü,
Aşıklar neylesin, yarsız sümbülü,
Mevsim en son bahar,yar da güz gülü,
Gönlümdeki hazan gülü büzgülü…
Gönül çeşmenden bin bir naz ile,sek-i bade içsem,
Bir nazarın için, her dem ram olup, kendimden geçsem,
Yarimin cefasından, gurbet yollarını mı seçsem?
Yine de sever sevdiceğin,bu aşkın fıtratından…
Coştu yine yüreğim, hasretten alev almış hane,
Aşk-ı nar’la yanmış gönüle, neylesin dağlar ile taşlar,
Garip dahi sukun bulmamış,değil ki şu şuursuz başlar,
Gönül yarası kanasada,cerahat dolu, gözde yaşlar,
Kavrulsada azaptan ruhlar,kurtuluş olmaz yakarışlar...
Puslu hayatlar yaşanır,gözyaşları gülümser,
Daralsada doruklar,her demde nefesler keser,
Aşıklar hasret kalsada, yalnızlar hep kötümser,
Her gönül fırtınasında,derbeder rüzgar eser…
Uzun yokuş yolun, kıvrımındayım
Söylenmeyen sözler sınırındayım
Ömrümün son düzlük kenarındayım
Ebedi göçün, son kararındayım.
Hayat penceresi, hergün değişir,
İnsanlar, gün yaşar,dünya gelişir,
Karları hiç yoktur, mallar değişir,
Gafletten Alemi bilmez eğleşir…
İlaç olmayacak,zerre bir derde,
Asırlar seçecek,yaşanan perde,
Ömürler geçecek, hepten seferde,
Unutulacaktır,birçok nefer de...
Şu fani dünyada, mutlu yaşayan,
Aşk-ı sevdayı; gönül penceremden seyir ederim,
Bir buse ile gönlüm, ram-ı cezb'le keyif ederim,
Aşk-ı, ezelden beri, gönül tahtımda hoş ederim,
Ebedi aşkın, gönül ateşiyle,sarhoş ederim.
Senin için söylerim,hasret türküsü, gülüm!
Sensiz dünya, yaşamak değil,inan ki ölüm,
Bülbülün gülsüz ömrü geçse de sanki zulüm,
Ağlama gül,sevdayla figan eder bülbülüm.
Rahle-i tedris ile kelamullahı,vecd ile ananlardanız,
Bu vatan-ı mukaddes için durmadan çalışıp yananlardanız,
Ahir zamanda, evlad-ı iyal-ı hizmet eri sayanlardanız,
Bu vatan,bu millet için, bedelsiz! Şahadete kananlardanız,
Tebrikler üstadım.mgönlüne sağlık.tam puanımla iyi günler dilerim...