Gökyüzünü gören gözlerim mi dersin
Hayatı anlamaya çalışan aklımı mı?
Hayatın cefasını çekmiş bedenim mi
Sen varken hissetmedim acıyı ve kahrı
Yaşamaya çalıştım hayatı ve aşkı
Yaşamak öyle güzel ki dünyada bahtı
Yoksulun yüreğinde ah eden nur
Mazlumun yorgun tesellisi
Kimi zaman kaçmak
Kimi zaman sabretmektir
Sabretmek etrafında fır dönen
Onca yalana
Kazanmak için ekmek parası
İşledi ciğerlerine kömür karası
Ne haldeydin kimse görmedi seni
Ta ki verdikten sonra son nefesini
Çocuklar aç kalmasın diye
Girdin kapkaranlık deliğe
Kara gözlerine bakıp dalarken hülyalara
Yüreğime şimşek çakar, haykırırım dağlara
Ellerini tutarken o bakışlarla
Eririm, kaybolurum, uçarım sevdalara
...
Çocuktuk bir zamanlar
Dünyadan uzaktık o zamanlar
Umursamazdık dertleri
Hemen unuturduk her şeyi
Bir gün kavga ederdik
Ertesi gün oynardık
Yorulmadım ben
Çocuktum koşturdum durdum
Vazgeçmedim asla sevmekten
Kovalardım kelebekleri, böcekleri
Yokuşu dik tepelere çıkıp
Türkü söylerdim geleceğe
Şimdi kim bilir nereler deyim
Uçsuz bucaksız yerlerdeyim
Unuttun sen beni vefasız
Bırakıp gittiğin yerdeyim
Avuçlarım kanla doldu
Neydi beklenen
Sahi neydi özlem duyulan
Yalnızlıklar sarmış her yanı
Zulümleriyle zalimler ve acılar
Hasret sarmış her yanı
Babasız ve annesiz çocuklar
Ben neredeyim, bu gidiş nereye?
Seyyah mıyım, gezgin miyim?
Yoksa Mecnun muyum çöllerde yolunu kaybetmiş?
Hedefinden bihaber,
Macera peşinde koşan serseri bir kurşun muyum?
Yol nerede?
Dem vurup durdum yıllardan
Hep şikâyetçiyim zamandan
Sahi kimler şikâyetçi olmadı ki…
Ânım var biliyorum
Anda anı yaşıyorum
Ağırlaştıkça zaman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!